Ahmet Aytimur Ağabey
Üstad Bediüzzaman’ın talebelerinden ve Risale-i Nur naşirlerinden Ahmet Aytimur Ağabey de her fani gibi Hakk’a yürüdü.Bediüzzaman’ın talebe ve hizmetkârlarının her birinin ayrı bir hususiyeti vardır. Uzun...
Üstad Bediüzzaman’ın talebelerinden ve Risale-i Nur naşirlerinden Ahmet Aytimur Ağabey de her fani gibi Hakk’a yürüdü.
Bediüzzaman’ın talebe ve hizmetkârlarının her birinin ayrı bir hususiyeti vardır. Uzun yıllar neşriyat hizmetleriyle meşgul olan ve Risale-i Nur’ları matbaalarda ilk defa bastılanlar arasında yer alan Ahmet Ağabey, kendisinden bahsedilmesini arzu etmezdi. Üstad Bediüzzaman’ın vefat yıldönümlerinde (23 Mart) kendisiyle görüşüp hatıraları dinlenmek istendiğinde, bunu arzu etmez ve nazarları Risale-i Nur’a çevirirdi. Risale-i Nur’u tanıdığımız ilk günlerden itibaren Üstad Bediüzzaman’ın talebelerini her zaman merak etmiş ve görmek arzu etmişizdir. Ahmet Ağabeyi daha çok umumi toplantılarda ve bazı ağabeylerin cenaze namazlarında görmüştük. Geçen yıl bir vesile ile Aksaray’daki ‘medrese’de ziyaretine gidip dersini dinlemiş ve akşam ve yatsı namazlarını beraber kılmak nasip olmuştu. O günlerde bandrol ve ‘devlet tekeli’ gündemdeydi. Sohbet esnasında o günkü ‘haber’lerden bahsedildi. Diyanet’in Risale-i Nur’ları tab ettiği bilgisi verildi. ‘Dinleyici’ makamındaydık ve konu açıldığı için Ahmet Ağabey, Üstad hayattayken Risale-i Nur eserlerinin birden çok merkezde/ilde, birden çok Nur Talebesi tarafından basıldığını anlattı. Özetle, Risale-i Nur’un neşrinin ‘inhisar altına alınamayacağı’nı söyledi. İfade etmeye çalıştığımız üzere, bu özel bir sohbet değil, o akşam orada bulunan çoklar tarafından dinlendi.
Ahmet Aytimur Ağabey, ilerleyen günlerde (Temmuz 2015) Cumhurbaşkanına mektup yazmış ve “(...) Bu koruma memnuniyet verici olmakla beraber, tatbikatta bazı sıkıntılar olduğu herkesin malumudur. Bunun için risalelerin basımının serbest kalması Üstadımızın arzusuna muvafık olacaktır” demiş ve bunu talep etmiştir. Son karar ve uygulamalarla da bu temenni gerçeklemiş oldu.
Aytimur Ağabey, Risale-i Nur’un neşriyle ilgili bir hatırasında şunları anlatmış: “Emniyet’te Birinci Şube irtica ile uğraşıyordu ya; Üstad Hazretleri 1. Şubenin komiserine: ‘Siz bu Gençlik Rehberini içindeki Hüve Nüktesi için toplattırdınız. Çünkü o tabiatı tar-u mar ediyor’ dedi. Üstad bu kelimeyi kullandı. Komiser de kabul etti, tasdik etti yani. Ben oradaydım…” demiş.