‘Ankara Kriterleri’ ile olur mu?
Yapılan referandumun neticesi ne olursa olsun Türkiye temel meselelerini konuşarak, tartışarak ve birlikte karar vererek aşmak durumundadır.Bu seviyeye ne zaman gelinirse dertleri sona erdirmek de o kadar kolay olur. Aksi halde isimler ve resimler...
Yapılan referandumun neticesi ne olursa olsun Türkiye temel meselelerini konuşarak, tartışarak ve birlikte karar vererek aşmak durumundadır.
Bu seviyeye ne zaman gelinirse dertleri sona erdirmek de o kadar kolay olur. Aksi halde isimler ve resimler değişmiş olsa da dertlerimiz sona ermiş olmaz.
Bu yazı referandum neticeleri ortaya çıkmadan önce yazıldığı için temel meselelere dikkat çekmek gerekecek. Türkiye’nin temel meselesi yoluna nasıl devam edeceğidir. Gelecek günler bütün dünya için ‘iyi’ olup da Türkiye için ‘kötü’ olamaz. Seçimlerden ve referandumlardan hangi netice çıkarsa çıksın; son tahlilde Türkiye’nin ufku açıktır, açık olacaktır inşallah. Bu çerçevedeki tartışmalar çok eskiye dayanır. Ümitsizliğe kapılıp “Zaman âhirzamandır, gittikçe daha fenalaşacak” diyenlere karşı Üstad Bediüzzaman’ın cevabı çok dikkat çekicidir: “Neden dünya herkese terakki dünyası olsun da, yalnız bizim için tedennî dünyası olsun?” (Münâzarât, s. 87)
Bu cevaptan yola çıkarak seçim ya da referandumların neticesi ne olursa olsun “Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sadâ İslâmın sadâsı olacaktır” müjdesinin tahakkuk edeceğine inanırız. Dolayısıyla ümitsizliğin yanımıza ve yakınımıza yaklaşmasına inşallah imkân olmaz.