Asya’dan Afrika’ya
Afrika denildiğinde akla gelen şey, açlık ve fakirlik oluyor. Milyonlarca insanın yaşadığı bu kıt’ada açlığın ve fakirliğin hüküm sürdüğü doğru, ama bu tablonun sorumlusu...
Afrika denildiğinde akla gelen şey, açlık ve fakirlik oluyor. Milyonlarca insanın yaşadığı bu kıt’ada açlığın ve fakirliğin hüküm sürdüğü doğru, ama bu tablonun sorumlusu kim?
Mevcut tablonun başka sebepleri de vardır, ama İslâm dünyasının ‘geri kalması’nı ‘insanların dindar olması’na bağlayanlara karşı Bediüzzaman’ın itiraz olarak ifade ettiği şu tesbit unutulmamalı: “Görmüyor musun ki, zarurî kuttan ziyade Müslümanların elinde bırakılmıyor? Ya Avrupa kâfir zalimleri veya Asya münafıkları, desiseleriyle ya çalar veya gasp ediyor.” (Lem’alar, 17. Lem’a, s. 305)
Bilmiyorum, koca Afrika kıt’asını yeterince tanımadığımızı ifade etmeye gerek var mı? ‘Yeterince’ değil, ‘hiç tanımıyoruz’ demek daha doğru. Türkiye’nin bazı bölgelerini, şehirlerini, gerçeklerini tanımayan ve bilmeyenlerden Afrika’yı bilmesi, tanıması, orada yaşananları anlamasını beklemek zaten mümkün olmaz.