Az olsun, helâl olsun
Para, makam ve iktidarın insanları değiştirip dönüştürdüğü ve bilhassa mütedeyyin insanların bu imtihanı büyük ölçüde kaybettiğiyle ilgili çok sayıda tesbit ve değerlendirme...
Para, makam ve iktidarın insanları değiştirip dönüştürdüğü ve bilhassa mütedeyyin insanların bu imtihanı büyük ölçüde kaybettiğiyle ilgili çok sayıda tesbit ve değerlendirme yapıldı.
İnsanın maddî imkânlarla imtihanı en çetin imtihanlardan biridir. Böyle çetin imtihanlarla karşı karşıya kalmamaya duâ edelim.
Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Mustafa Kara da, bu çetin imtihana başka bir pencereden bakarak işaret etmiş. Cumhuriyet’in sorularını cevaplandıran Prof. Dr. Kara, “Kur’ân’ın, dolayısıyla tasavvufun dikkat çektiği ana konulardan biri de dünyanın, maddenin, para pulun aldatıcılığı, oyalayıcılığı, yol kesiciliğidir. Evet, [tasavvufta/fç] dünyadan el etek çekmek istenmiyor. El ve eteğimizin kirli ve pis işlere bulaşmamasını istiyor. ‘Çok olsun benim olsun’ anlayışının değil ‘az olsun helâl olsun’ düşüncesinin hâkim olmasını istiyor. Doymak bilmeyen kapitalist iştahlara göre bu durum pasiflik hatta ‘saflık’ olarak algılanabilir. Dünyayı cehenneme çevirenler, tabiî sınırlarına çekilinceye kadar bu yanlışlıklar sürecektir” demiş. (Konuşan: Selin Ongun, Cumhuriyet, 13 Temmuz 2015)
Kapitalizmi büyük bir tsunamiye benzeten Prof. Dr. Mustafa Kara, “Sade hayata dönemezsek hepimiz ‘tüketim ejderhası’ olacağız” diyerek şöyle devam etmiş: