Daha cazip ülke olmak

Ülkemizin daha cazip, daha zengin, daha hür, daha adil, daha huzurlu olmasını kim istemez?Muhtemelen bu ve benzeri iyilikleri ülkemiz ve insanlarımız için istemeyenler de olabilir, ama onların sayısı o kadar azdır ki ‘yok...

Ülkemizin daha cazip, daha zengin, daha hür, daha adil, daha huzurlu olmasını kim istemez?
Muhtemelen bu ve benzeri iyilikleri ülkemiz ve insanlarımız için istemeyenler de olabilir, ama onların sayısı o kadar azdır ki ‘yok hükmünde’ kabul edilebilir.

Aklı başında insanlar bu iyilikleri bütün dünya insanları için ister ve istemeli. Türkiye için ise bin kat daha fazla istenmeli. Dolayısıyla ülkemiz, insanlarımız, insanlar ve insanlık için bu iyilikleri istemeyenlerin itirazları çok da dikkate alınmaz.

Türkiye’nin bu iyilikleri tek başına yapması geçmişe göre daha zor olabilir. Çünkü malûm olduğu üzere dünya bir köy halini almış durumda. Bu sebeple dünyadaki iyilerden ve iyiliklerden istifade etmek gerekir.

Hak, hukuk ve adaletin tesisi noktasında Avrupa örneğinden istifade etmek ve onlarla bu hususta yardımlaşmak gerektiğini ifade ettikçe bazı itirazlar yükseliyor. Tekrarlamaya gerek yok, ama yine de hatırlatmakta fayda var ki, bu meselelere “Avrupa ikidir” penceresinden bakmak lâzım.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin başka eserlerde rastlanmayan bakış açısı, tesbiti şöyledir: “Avrupa ikidir. Birisi, İsevîlik din-i hakikîsinden aldığı feyizle hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi san’atları ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunları takip eden (...) [İkincisi ise/fç] Felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiâtını mehâsin zannederek beşeri sefâhete ve dalâlete sevk eden bozulmuş ikinci Avrupa...” (Mesnevî-i Nuriye, Zühre, s. 128)

Bu tesbitle birlikte şunu da göz ardı edemeyiz: “Garp husûmeti, İslâmın ittihadına, uhuvvetin inkişafına en müessir sebeptir; bâki kalmalı.” (Sünûhat, sayfa: 62) Buradaki “Garp husûmeti”nin “... beşeri sefâhete ve dalâlete sevk eden bozulmuş ikinci Avrupa...”ya olması icap eder ve öyle de olmalıdır.

Hadiseye bu tesbitler ışığında bakmayanların Avrupa ya da dünyanın diğer ülkeleri ile ilişkilerde hataya düşme ihtimali yüksektir.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in Avrupa Birliği ile ilişkiler konusundaki sözleri bu tesbitleri tasdik etmiş olmuyor mu? Anadolu Aslanları İşadamları Derneğinin (ASKON) düzenlediği “Türkiye Ekonomisi ve Güncel Gelişmeler” konulu toplantının basına kapalı bölümündeki konuşmasında Bakan Şimşek’in şöyle dediği yazılmış: “Bana ister katılın ister katılmayın AB ile müzakerelerde ilerleme sağlarsak İslâm dünyası nezdinde daha cazip, daha güçlü bir ülke oluruz. Japonya’ya gittim en çok gelen soru,

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 153 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 131 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 110 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 77 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 119 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar