Filistin’e sanatla destek
Filistin’i sadece İsrail’in saldırıları sonrasında değil, her zaman konuşmak ve hatırlamak durumundayız.İsrail’in Filistin’i gasp ettiğini ve bilhassa Gazze’deki zulmünün sınır...
Filistin’i sadece İsrail’in saldırıları sonrasında değil, her zaman konuşmak ve hatırlamak durumundayız.
İsrail’in Filistin’i gasp ettiğini ve bilhassa Gazze’deki zulmünün sınır tanımadığını dünya da görüp biliyor, ama nedense zulüm engellenemiyor.
İsrail zulmünün nasıl engelleneceği hususundaki tartışmalar yıllardan beri devam edip geliyor. Muhtemelen Filistin’de yaşayanlar da bu hususta ihtilâfa düşmüş durumda. Devam eden zulmü sona erdirmek için en evvel ihtilâfın ortadan kaldırılması ilk şart olmalı.
Bununla birlikte İsrail’in güçten anladığını da unutmamak gerekir. Filistin’de zulmün sona erdirilmesi noktasında İslâm ülkelerinin sorumluluğu ise tartışma götürmez. Keşke bu ülkeler ittihad edebilse ve İsrail’in anladığı dil olan siyasî ve ekonomik imkânlarını Filistin lehine kullanabilse.
Bu noktada Bahreyn’li kaligrafi sanatçısı Abbas Yusuf’un önemli bir tesbitini hatırlamakta fayda var. İstanbul’da “Bu Senin Adın” adlı bir sergi açan Abbas Yusuf, 1994’ten bu yana bütün sergilerini önemli bir isme ithaf ettiğini söyleyip bu sergisini de Kudüs’ü her zaman savunan sair Mahmut Derviş’e atfettiğini hatırlatmış. Bahreyn’li kaligrafi sanatçısı Abbas Yusuf’un “Biz Kudüs’ü ve Filistin’i seviyoruz. Filistin’i savunmak çok önemli, ama bu sadece silâhla olmaz. Biz Filistin’e kültür ve sanatla da destek olabiliriz” demesi özellikle dikkat çekici. (AA, 25 Mart 2018)
Tabiî ki bir sanatçının eserleriyle Filistin’i gündeme getirmesi önemli. Aynı tavrı başka sanatçı ve meslek mensuplarından da beklemek lâzım. Siyasetçi, ekonomist, iş dünyasının temsilcileri, ilahiyatçılar velhasıl her meslek sahibi, topyekûn olarak bu meseleye sahip çıkarsa bu rüzgâra karşı İsrail’in dayanması mümkün olmaz.