İlla hukuk, illa adalet
Yaşadığımız pek çok hadise, hukuk ve adalet noktasında daha çok yol almamız gerektiğini gösteriyor. Kurallar ve prensiplerin hükmetmediği bir idarede sıkıntıların sona ermesi de mümkün...
Yaşadığımız pek çok hadise, hukuk ve adalet noktasında daha çok yol almamız gerektiğini gösteriyor.
Kurallar ve prensiplerin hükmetmediği bir idarede sıkıntıların sona ermesi de mümkün değil.
Anayasa Mahkemesi’nin bazı gazeteci ve yazarlar hakkında tahliyeyi netice verecek şekilde karar vermesi ve buna karşılık ilk derece mahkemesinin bu kararı uygulamaması çeşitli yönleriyle tartışılıyor. Aslında yaşanan hadiseyi tartışma olarak isimlendirmek de kolay değil. Ortada apaçık bir hukuk ihlâli zinciri vardır. Normal bir mahkemenin, en üst mahkeme olarak ilân edilen Anayasa Mahkemesi’nin kararını dikkate almaması hukuk kargaşasına yol açar. Her defasında tekrarlandığı üzere itirazlar da hukuk yoluyla ve hukuka uygun olarak yapılmalıdır. Eğer Anayasa Mahkemesi yanlış karar verdiyse buna karşı da yine hukuk yoluyla itiraz edilmeli. Görüldüğü kadarıyla son hadisede “Anayasa Mahkemesi’nin kararı elimize ulaşmadı” gibi bir gerekçeyle karar uygulanmamış.