İmtihan içinde imtihan
Dünyanın bir imtihan yeri olduğu noktasında her halde ihtilâf yoktur. Kimi zenginlikle, kimi fakirlikle, kimi malla, kimi mülkle, kimi ilimle, kimi başka bir vesile ile imtihana tabidir ve tabiyiz. Bu çetin imtihanı kazanmak her kişinin...
Dünyanın bir imtihan yeri olduğu noktasında her halde ihtilâf yoktur.
Kimi zenginlikle, kimi fakirlikle, kimi malla, kimi mülkle, kimi ilimle, kimi başka bir vesile ile imtihana tabidir ve tabiyiz. Bu çetin imtihanı kazanmak her kişinin değil, er kişinin işidir. İmtihanı kazananlardan olmak için duâ edelim, duâ alalım, duâ umalım.
Büyük İslâm âlimi Bediüzzaman’ın ifade ve işaretiyle siyasetin hayatımızdaki yeri ‘yüzde bir’ nisbetinde olmalıdır. Orijinal ifade şöyledir: “Şeriatta, yüzde doksan dokuz ahlâk, ibadet, âhiret ve fazilete aittir. Yüzde bir nisbetinde siyasete mütealliktir; onu da ulü’l-emirlerimiz düşünsünler.” (Divan-ı Harb-ı Örfî, s. 28.)
Ahir zamanda olmamız ve pek çok ‘kıyamet alâmeti’nin de zuhur etmiş olması sebebiyle, çoğu insan ‘yüzde bir’lik meselede isabet edemeyip, istikameti bulamamaktadır.
Nasip olursa yarın, Türkiye sandık başına gidecektir. Şimdiden, seçim neticelerinin hayırlı olmasını dileyelim.
Seçim de bir bakıma imtihandır. Ancak bazıları bu imtihanı, haşa ve haşa ‘imanı kazanmak ya da kaybetmek’ gibi yorumlama niyetinde. Evet, insanın başında bir ‘kazanma ve kaybetme dâvâsı’ açılmış; ama bu dâvâ “Dördüncü Mesele”de anlatılan dâvâdır.