İnsanî değerlere sahip çık
Ülkemizin Avrupa Birliği ile arasında yaşanan tartışmalar, hakikaten benzeri olmayan bir hadise. Gelişmeleri ‘inişli-çıkışlı’ diyerek ifade etmek bile mümkün değil. Belki de en iyi tabir, ‘minare...
Ülkemizin Avrupa Birliği ile arasında yaşanan tartışmalar, hakikaten benzeri olmayan bir hadise. Gelişmeleri ‘inişli-çıkışlı’ diyerek ifade etmek bile mümkün değil. Belki de en iyi tabir, ‘minare tepesi ile kuyu dibi’ olabilir.
SETA (Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı) tarafından düzenlenen “Türkiye-AB İlişkilerini Rasyonelleştirmek” konulu panelde konu bir defa daha tartışma masasına gelmiş. SETA İstanbul Genel Koordinatörü Prof. Dr. Fahrettin Altun, “Bütün olup bitene rağmen, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmalı. Bu Türkiye’nin çıkarları açısından oldukça önemli bir husus” demiş. (AA, 18 Ocak 2018)
Avrupa Birliği’nin kendi içerisinde değişime uğradığına dikkat çeken İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Ünver Noi ise şöyle konuşmuş: “Bunun sürekliliğinin nasıl olabileceğini bilemiyoruz. Önümüzdeki dönemde Bulgaristan dönem başkanı oldu. Bulgaristan’ın dönem başkanlığı, AB ile ilişkilerin iyileşmesi açısından önemli. Sonraki dönem başkanı ise Türkiye’yle ilişkilerin bitirilmesi gerektiğini söyleyen Avusturya. O yüzden ortak çıkarlar üzerinden ilişkilerin ne kadar sürdürülebileceği soru işareti. Hiçbir şeyin olmamasından daha faydalı bir süreçtir. İktisadi Kalkınma Vakfı’nın araştırmasına göre, tüm bu sorunlu döneme rağmen, 2016-2017’de Türk halkı yüzde 70’ler oranında Avrupa Birliği’ne üyeliği destekliyor. Bunun birinci nedeni ekonomi, ikinci neden demokrasi ve insan hakları, üçüncü neden ise vize muafiyeti, serbest dolaşım hakları. Bu bize AB değerlerinin aynı zamanda bizim değerlerimiz olduğunu gösteriyor.” (AA, 18 Ocak 2018)
Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerinde yeni bir sayfa açılması noktasındaki teklifler sadece akademisyenlerce değil, siyasetçiler tarafından da dile getiriliyor. Çünkü ‘pire’lere kızarak ‘yorgan yakma’nın Türkiye’ye fayda vermeyeceğini onlar da görüyor. Zaten öyle olmasa AB ile aramızdaki köprülerin tamamen atılmış olması gerekirdi. Siyasetçiler iç politikaya mesaj vermek için Avrupa Birliği yöneticilerine ‘rest’