Köprüden önceki son çıkış

Memleket ve millet menfaati için çakılan tek çivi dahi olsa tebrik etmek lâzım ve tebrik ediyoruz. Ancak işlerin hesaplı olması fayda yerine zarar vermemesi icap eder. İyilik zannıyla fenalık edilmemesi de gerekir.Devlet...

Memleket ve millet menfaati için çakılan tek çivi dahi olsa tebrik etmek lâzım ve tebrik ediyoruz. Ancak işlerin hesaplı olması fayda yerine zarar vermemesi icap eder. İyilik zannıyla fenalık edilmemesi de gerekir.
Devlet, maddî imkânlar yeterli olmadığı gerekçesiyle bazı büyük işleri başkalarına, elinde para olanlara, yerli  ya da yabancı özel firmalara havale ediyor. Bunun için; yap, işlet, sonra da ‘devlet’e devret ya da benzer  formüller var. 

Bu sistemle yaptırılan bazı yatırımların millete çok papalıya mal olacağı görülüyor. İstanbul’a yapılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İzmit Körfezine yapılan Osman Gazi Köprüsü ve benzeri yatırımlarda ‘hesap hatası’ yapıldığı düşünülüyor. Buna ilâve olarak şehir hastaneleri projesinin de millete ve memlekete ek yükler getireceği uzmanların tesbitleriyle sabit.

Köprü yapılmasın, hastane yapılmasın diyen yok. Varsa da bizi bağlamaz. Bizim dikkat çekmek istediğimiz nokta bu yatırımlar yapılırken kılın kırk yarılması icap ettiğidir. Görünüşte para verilmeden özel sektöre yaptırılan bu eserlere gerçekte taksitle para ödüyoruz toplamda pahalıya mal olmuş oluyor. Aynı yatırımlar yapılsın, ama bu devletin parasıyla yapılsın.

“Para yok ki!” diyenlere bir teklifimiz var: Bu yatırımlar için millete müracaat edilsin. Artık, hisse senedi mi olur başka bir yol mu bulunur bilemeyiz, ama millet bu eserleri yapabilecek güçtedir. Yeter ki konu araştırılsın, tartışılsın ve millete anlatılsın. Meselâ, Yavuz S. Selim Köprüsünün maliyetinin 3 milyar dolar  civarında olduğu belirtiyor. İstense millet 3 değil, 13 milyar doları bir araya getiremez mi? Böylece bir değil, birden çok büyük yatırıma imza atılabilir.

Sıkıntı bu tür yatırım yapanlara ‘gelir garantisi’ verilmesindedir. Yani böyle bir köprü yaptınız, kaç lira kazanacağınız belli. Bu köprülerden hiç kimse geçmese de garanti edilen miktarda para ödenecek. Riski ve zarar ihtimalini neredeyse sıfıra indiren böyle ballı yatırımı kim yapmaz? Şunu da unutmayalım ki daha önce yapılarak hizmete gören 1’inci ve 2’inci köprülerin geçiş ücretlerine 2015’den sonra yüzde 157 zam yapılmış! 

2015 yılında 3 lira 49 kuruş olan geçiş ücreti şimdi 8 lira 75 kuruş. Şaka değil, yüzde yüzelliyedi zam yapmak ne ile izah edilebilir?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 153 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 131 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 110 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 77 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 119 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar