Olağanüstü yanlışlar

Temmuz ayı ortasında yaşanan darbe girişimi ve kalkışmanın devlete, millete ve sosyal hayata verdiği zararın büyüklüğünü henüz tam olarak teşhis ve tesbit edebilmiş değiliz. Aradan 1 aya yakın zaman...

Temmuz ayı ortasında yaşanan darbe girişimi ve kalkışmanın devlete, millete ve sosyal hayata verdiği zararın büyüklüğünü henüz tam olarak teşhis ve tesbit edebilmiş değiliz. Aradan 1 aya yakın zaman geçtiği halde bu felâketin, bu facianın, bu yıkımın ve tahribatın mahiyeti yetkililer tarafından tam olarak ortaya konulabilmiş değil.
15 Temmuz 2016 akşamındaki darbe girişiminin hemen sonrasında başlatılan Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması ise mahiyeti itibarıyla ‘olağan üstü hatalar’a sebep olabilmektedir. Darbe kalkışması yaşanan bir ülkede OHAL uygulamasına geçilmesi bir açıdan zaruret gibi görünse de bu sürenin ve sürecin çok kısa olması arzu edilir. Zaten bu ‘hal’i yürürlüğe koyanlar da ilk adım olarak ‘3 ay’ sınırı koymuş durumda. Hatta, bazı idareciler OHAL’in 3 ay dolmadan sona ermesini arzu ettiklerini bile ifade ediyorlar. Elbette böyle bir ihtimal var, ancak bu sürenin 3 aylık periyotlarla uzatılma ihtimali de var. Şartlara bakılırsa OHAL’in uzatılma ihtimali daha kuvvetli görünüyor, ama umalım ki öyle olmasın, OHAL dönemi kısa sürsün.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 153 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 131 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 110 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 77 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 119 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar