Ölçü kaçınca ilaç da zehir olur
Sosyal hayatta ölçüyü muhafaza edebilmek başlı başına bir mesele.Hele günümüzde ölçüsüzlükten yana şikâyetçi olmayana rastlamak mümkün mü? Ölçülü olmak...
Sosyal hayatta ölçüyü muhafaza edebilmek başlı başına bir mesele.
Hele günümüzde ölçüsüzlükten yana şikâyetçi olmayana rastlamak mümkün mü? Ölçülü olmak adaletin de gereği olduğu halde ölçüsüzlük bir moda gibi yayılma istidadı gösteriyor.
19 Eylül 2016 Pazartesi günü itibarıyla 19 milyon öğrencinin ders başı yaptığı açıklandı. İlk günkü ‘tören’lerde 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili konular anlatılmış. Hatta ilk, orta ve lise öğrencilerine farklı muhtevalı broşürler, kitapçıklar dağıtılmış. Yine sosyal medyada yazılanlardan öğrendiğimize göre bazı okullarda broşürler dağıtılmamış.
Lise öğrencilerine dağıtılan broşürü görme imkânı bulduk. Milli Eğitim Bakanlığı imzalı broşürde bir profesörün imzası var. Hazırlanan broşür genel bir bakışla değerlendirilecek olursa gazete haberi gibi hazırlandığı söylenebilir. Gazete okuyan ya da televizyon dinleyen öğrenciler için o broşürde yeni bir bilgi yok. Fakat siyasi muhtevası yüksek olan bir kitapçığın okullarda dağıtılması isabetli midir?
Broşürde anlatılan ‘tarih’ bilgisi de 80 yıldır anlatılandan farklı değil. Düşünün ki 1950 öncesi dönem anlatılırken “ordu siyasete karışmadı” denilmiş. Broşürdeki bütün bilgilerin doğru olduğu kabul edilse bile bu ‘bilgi’ doğru mudur? İlk gün, ilk adımda bu bilgiyi öğrencilere sunmak nasıl