Ortak değerler etrafında buluşmak gerek
Hiç ihtilâfa düşülmemesi gereken bir tesbiti tekrarlayalım:Her türlü darbe, millete ve memlekete yapılmış en büyük fenalıkların başında yer alır. Darbeler ve darbeciler Cehennemin dibini hak eder....
Hiç ihtilâfa düşülmemesi gereken bir tesbiti tekrarlayalım:
Her türlü darbe, millete ve memlekete yapılmış en büyük fenalıkların başında yer alır. Darbeler ve darbeciler Cehennemin dibini hak eder. Darbeciye kimliği sorulmaz, karşı çıkılır ve hak ettiği cezayı alması istenir.
15 Temmuz’un üzerinden tam bir yıl geçti. Öncesinde böyle bir hadiseye ihtimal veren çıkmıyordu. İdareciler, uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları haklı olarak “Darbe dönemi geride kaldı” diyordu. Çünkü “AB’ye uyum paketleri” açıklanıyordu ve ‘vesayet odakları’nın etkisi kırılıyordu. Derken hiç ihtimal verilmediği bir dönemde 15 Temmuz darbesi yaşandı.
Aradan bir yıl geçti ve halen bu ‘risk’ tartışılıyor. Başbakan Binali Yıldırım, gazetelerin temsilcileriyle yaptığı toplantıda “(Darbe konusunda) Risk ihtimali ne kadar? Tehlike geçmedi diye hep söyleniyor, sivillerden hep duyuyoruz” sorusunu şöyle cevaplandırmış: “Açıkçası bundan sonrası için silâhlı bir darbe teşebbüsünden bahsediyorsanız, bu ihtimali ben çok yüksek bulmuyorum. Böyle bir durum söz konusu değil. Bu tamamen terör örgütünün yandaşlarına ve kamuoyuna ölmedim, ayaktayım, mesajı vermek için diri tuttuğu bir şeydir. Ha bizi rehavete sürükler mi? Tabiî ki sürüklemez. Biz her türlü tedbirimizi alıyoruz. Türkiye’nin yaşadığı bir 15 Temmuz var. Allah bir daha o günleri bu ülkeye yaşatmasın. Ama ona benzer bir çılgınlık, bir ahmaklık yapılacak olursa, bu sefer bedel daha ağır olur, bunu herkesin bilmesi lâzım.” (Vatan g., 14 Temmuz 2017)