Sel gider, dert kalır
Dün sabah saatlerinde yağan yağmur, tam anlamıyla İstanbul’u teslim aldı.Şimdiye kadar rastlanmayan görüntüler ortaya çıktı. Arabalar yollarda kaldı, bazı metro istasyonlarını dahi sel suları...
Dün sabah saatlerinde yağan yağmur, tam anlamıyla İstanbul’u teslim aldı.
Şimdiye kadar rastlanmayan görüntüler ortaya çıktı. Arabalar yollarda kaldı, bazı metro istasyonlarını dahi sel suları bastı. Türkiye’nin en büyük şehri sel sularına teslim oldu.
Son sözü en başta söyleyebiliriz: Bu âfetten de gerekli ibret, ders ve tedbirleri almayacağız!
Şunu da ifade edelim ki yağan yağmur tahmin edilen bir yağmur değildi. Hakikaten kısa sürede ve şehrin her tarafına çok fazla yağmur yağdı. Dolayısıyla önceden tedbirler alınmış olsa da yine az rastlanan görüntüler ortaya çıkabilirdi. Neticede bu bir âfet. Dünyanın başka ülkelerinde de yağmur ve sel sularının evleri basması, arabaların yollarda mahsur kalması mümkündür ve yollarda kaldıklarını da görüyoruz.
Ancak Türkiye’nin İstanbul’un derdi çok daha fazla ve başka. Biz alınması icâb eden küçük tedbirleri dahi almıyoruz maalesef. Yani ‘âfet’ ölçüsünde yağmasa da çoğu zaman benzer tablolarla karşılaşıyoruz. Çok daha önemlisi, “Artık her türlü tedbiri aldık. Bundan sonra yağmur sularının evleri ve yolları basması mümkün değildir” denildiği hâlde neticenin değişmediğini görüyoruz. Ne ibret, ne tedbir alınmıyor.