Terörün faturası kime?
Terör kadar yaralayıcı başka bir durum da, bazı idarecilerin ‘hiçbir problem yok, her şey yolunda’ tavrı takınmasıdır.Oysa ortada ciddî bir durum var. Neredeyse her gün çatışma, saldırı ve...
Terör kadar yaralayıcı başka bir durum da, bazı idarecilerin ‘hiçbir problem yok, her şey yolunda’ tavrı takınmasıdır.
Oysa ortada ciddî bir durum var. Neredeyse her gün çatışma, saldırı ve ölüm haberleri geliyor. Bu haberlerin ‘sıradan’ haber gibi görülmesi ve karşı karşıya olduğumuz büyük derdin görülmemesi çok acı.
Elbette, hayat devam edecek; ama bu problemler, dertleri görmemize engel olmamalı. Son bir ayda, neredeyse her gün bir şehit haberi duyuldu. İnsanları suçlamadan, bu meselenin çözümü için bir araya gelmek gerekmez miydi? TBMM resmî olarak tatildedir, ancak böyle kriz dönemlerinde tatillerin yarıda kesilmesi ve çözüm aranması gerekmez mi? “TBMM ne yapsın?” diyebilir miyiz? Terörün sona ermesi için ne yapılması gerekiyorsa, bu, milletin temsilcilerinin bir araya gelmesiyle, konuşmasıyla ve tartışmasıyla mümkündür.
Hataların tekrarlandığını görmek üzüntü verici. Daha önce anarşinin hakim olduğu yıllar yaşandı ve millet olarak büyük faturalar ödedik. Maalesef, benzer bir fatura daha kesilmek üzere. Faturayı yine hep beraber ödüyoruz, ama farkında değiliz. Terörün hem maddî hem de manevî yıkımlara sebep olduğunu görmemek mümkün mü?