Üç tarafı deniz, dört tarafı dert

Sahip olduğumuz imkânları verimli bir şekilde kullanamadığımız her halde inkâr edilemez. Başkaları hakkında zenginlik meselesi olan şeyler, kıymetini bilemediğimiz için bize yük gibi gelir.Dünya...

Sahip olduğumuz imkânları verimli bir şekilde kullanamadığımız her halde inkâr edilemez. Başkaları hakkında zenginlik meselesi olan şeyler, kıymetini bilemediğimiz için bize yük gibi gelir.
Dünya şartlarına göre maddi fakirliğimizi petrol kaynaklarına sahip olmamakla açıklamaya çılışırız. Peki, başka pek çok ülkenin sahip olmadığı güneş, rüzgâr, deniz gibi nimetlerden olması gerektiği gibi istifade edebiliyor muyuz? Bizden çok daha az güneşli güne sahip olan ülkelerin bizden kat be kat daha fazla güneş enerjisi üretmesini ne ile izah edeceğiz? Aynı şekilde üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz, bu imkândan, bu ihsandan gereği gibi istifade edebiliyor mu? Başkaları havuzlarda yüzmeyi öğrenebildiği halde, biz denizlerde boğulmuyor muyuz?

Kalemi ve kâğıdı masanın üzerine koyun enine boyuna düşünmek ve cevap bulmak durumundayız: Niçin?

Bize ihsan edilmiş olan ama kıymetini bilmediğimiz nimetlerden biri de üç tarafımızı çevreleyen denizlerdir. Bu imkâna ve ihmalimize dikkat çeken bir toplantı Ankara’da yapılmış. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ev sahipliğinde, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezince (MAM) yürütülen Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme İşi Projesi kapsamında, denizlerdeki kirlilik durumunun ele alındığı “1. Ulusal Denizlerde İzleme ve Değerlendirme Sempozyumu”nda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik çalışmaları hızla sürdürdüklerini söylemiş.

Denizlerin korunması, kirliliğinin önlenmesi ve buna yönelik politikaların geliştirilmesine önem verdiklerini belirten Mehmet Ceylan, şöyle bir tablo ortaya koymuş: “2011 yılından itibaren deniz izleme çalışmaları ‘Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme’ adı altında yürütülmektedir. 2015 yılı itibarıyla tüm denizlerimizde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile iş birliği halinde deniz suyunda radyoaktivite çalışmaları da yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalar neticesinde, izlenen 272 noktada tüm denizlerimizin kirli ve temiz bölgeleri ortaya çıkarılmıştır.”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 153 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 131 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 110 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 77 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 119 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar