Üniversiteli işsizler

Çok önemli dertlerimiz, problemlerimiz var, ama biz ayrıntıda boğulmuş vaziyetteyiz.İlk okuldan son okula kadar bir bütün olarak eğitim sisteminin yeterli olmadığını herkes ifade ve itiraf ediyor.  Daha da önemli...

Çok önemli dertlerimiz, problemlerimiz var, ama biz ayrıntıda boğulmuş vaziyetteyiz.
İlk okuldan son okula kadar bir bütün olarak eğitim sisteminin yeterli olmadığını herkes ifade ve itiraf ediyor. 

Daha da önemli olan ve belki de yeteri kadar gündemi meşgul etmeyen bir mesele de gençlerin işsiz kalmasıdır. Geçen yıllarda iş bulmak için gençler haklı olarak okumaya teşvik edilirdi. Maalesef son zamanlarda üniversite mezunu olmak da iş için yeterli olmuyor. Bunun yanında iş beğenmeyenler de var elbette. Netice olarak iç içe geçmiş, çözülmesi kolay olmayan üst üste düğüm atılmış bir durumla karşı karşıyayız.

Gençlerin karşı karşıya olduğu durumu gösteren bir haberde şu bilgiler yer alıyor: “Ekonomik durgunluk en çok üniversite mezunlarını vuruyor. Milyonlarca genç üniversiteye girmek için ter dökerken mezun olup diploma alanlar iş bulamıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun son verilerine göre 839 bin üniversite mezunu işsiz var. İşkur’a kayıtlı üniversite mezunu 595 bin 883 işsiz bulunuyor. Bunlardan 12 bin 238’i yüksek lisans, 832’si doktoralı. Üniversite mezunlarının işsizlikte bekleme süreleri giderek artıyor. Buna göre İşkur’a kayıtlı olan ve 1 yıldan fazla süredir hiçbir işte çalışmadan evinde bekleyen üniversite mezunlarının sayısı 160 bini geçti. İşkur’a başvuran üniversite mezunlarının sayısı her ay önemli ölçüde artarken işe yerleştirme oranı oldukça düşük kalıyor. İşkur’a bu yılın Temmuz ayında toplam 97 bin 465 üniversite mezunu iş için başvururken aynı ay kurum tarafından işe yerleştirilen üniversite mezunu sayısı 15 bin 651 oldu.” (Yeni Asya, 16 Ağustos 2017)

Farkında mıyız bilemiyoruz, ama bu tablo başlı başına bir depremdir. İş beğenmeyenler bir tarafa, iş bulmak için yetkili makamlara müracaat ettikten sonra bir yıl bekleyen bir gencin halet-i ruhiyesini, ruh dünyasını düşünebiliyor muyuz?

Bu mesele çok ciddî bir meseledir ve Türkiye bu tabloyu değiştirmek, düzeltmek durumundadır. Çok geç kalmış olduğumuz meselelerden biri de çocuklarımızı vaktinde ve zamanında belli mesleklere yönlendirmemiş olmamızdır. Okul okumak elbette çok önemlidir, ama dünya şartları gösterdi ki tek başına yeterli değildir. Bu bakımdan sadece “Okusun, diplomasını eline alsın” anlayışı çok gerilerde kaldı ve kalmak durumunda. Çünkü artık diploma tek başına iş ve aş bulmaya sebep olmuyor. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
27 Mayıs hatırası 27 Mayıs 2018 | 153 Okunma Önce aile, hemen eğitim 13 Mayıs 2018 | 131 Okunma Filistin’e sanatla destek 06 Mayıs 2018 | 110 Okunma Türkiye’nin asıl ihtiyacı nedir? 29 Nisan 2018 | 77 Okunma Madem öyle niçin böyle? 22 Nisan 2018 | 119 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar