Tasarruf zamanı
Millet olarak tasarruf alışkanlığımız pek yok. Yıllarca tasarruf denilince 'kefen parası' tabiriyle tarif etmişiz. Eskiler haksız da sayılmaz bir zamanlar bu ülkede 'kefen bezi' bile bulunmuyormuş…O günler çok...
Millet olarak tasarruf alışkanlığımız pek yok. Yıllarca tasarruf denilince 'kefen parası' tabiriyle tarif etmişiz. Eskiler haksız da sayılmaz bir zamanlar bu ülkede 'kefen bezi' bile bulunmuyormuş…
O günler çok geride kaldı şükür...
Ama 'tul-i emele' de kapılmadan, yani 'hiç ölmeyecekmiş gibi' bir dünya hırsına da bürünmeden tasarruf yönümüzü de geliştirmemiz lazım. Bu hem kendi, hem de ülke ekonomisi için elzem.
Şimdi 'Ne kazanıyoruz ki ne biriktirelim' diyenleri duyuyorum. Ama insaflı olalım bazı israflarımızdan vaz geçersek mutlaka her bütçeye göre bir tasarruf fırsatı bulunur. Üstelik bu birikimi ekonomiye kazandırıyorsak, yatırıma dönüşen bir araç haline de gelerek dolaylı olarak bize geri dönecektir.
Hele önümüzde Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) gibi bir fırsat varken...
Niye 'fırsat' diyorum? Çünkü buraya yatıracağınız her para yüzde 30 oranında artacak. Sizin 100 liralık tasarrufunuza devlet de 30 lira ekleyecek. Şu anda hiçbir yatırım aracında böyle bir aylık getiri yok. Üstelik inancınıza göre isterseniz faizli, isterseniz faizsiz fonlarda bu paralar...