AK Parti’nin “Yeni Anayasa”ya dair vaatleri-2
Dünden devamla bugün, AK Parti’nin seçim beyannamesinde yeni anayasaya dair “neler yapacağız?” başlığı altında vaadedilenlere değineceğim. Yeni anayasanın “toplum sözleşmesi” niteliğini...
Dünden devamla bugün, AK Parti’nin seçim beyannamesinde yeni anayasaya dair “neler yapacağız?” başlığı altında vaadedilenlere değineceğim.
Yeni anayasanın “toplum sözleşmesi” niteliğini haiz olacağı vaadedilerek “Türkiye yeni bir toplum sözleşmesinin eşiğindedir” deniliyor. Ben bunu, yeni anayasanın “toplumun inanç, kimlik ve kişilik değerleri”ne uygun olarak yapılacağı şeklinde okumak istiyorum. Gerçekten öyle mi, bunun da cevabını istiyorum. Eğer öyle değilse toplum sözleşmesi değil, “mülayim bir metin dayatması” olacak demektir.
Beni umutlandıran, “bölgesel ve küresel ölçekte çok dinamik bir süreçten geçmekteyiz” denildikten sonraki “küresel değişimin mahkûmu olmayacağız” kararlılığı. Eğer gerçekten beyannamede yazıldığı gibi “tarihin öznesi olarak kalacak” ve “değişimin içinde olarak değişime yön verecek”sek, olumlu bir sonuç beklenebilir. Ancak buna inandıracak müşahhas veriler lazım. Mesela “hukuk, yargı ve anayasal düzenimizi halkımızın beklentileri ve içinden geçtiğimiz değişim süreçlerine bağlı olarak geliştireceğiz” ifadesinin ne anlama geldiğinin ve nasıl realize edileceğinin, soyut bir vaat olmaktan çıkarılıp, somut olarak “kesin bir proje”ye dönüştürülmesi lazım.