Demokrasi’nin en büyük yalanı “milli irade”dir

“Devletin nasıl teşekkül edeceği, iktidarın nasıl bir mekanizmayla elde edilip kullanılacağı, bireyin/toplumun devlet nezdinde veya devletin birey/toplum nezdinde konumunun/yetkisinin ne olacağı” hep...

“Devletin nasıl teşekkül edeceği, iktidarın nasıl bir mekanizmayla elde edilip kullanılacağı, bireyin/toplumun devlet nezdinde veya devletin birey/toplum nezdinde konumunun/yetkisinin ne olacağı” hep tartışılageldi. Bu tartışmalar “Demokrasi”yi kutsallaştıran bugünün dünyasında “milli irade” kavramına gelip dayandı.

Demokrasilerde bu sorunun “milli irade” ile çözüldüğü iddia edildi ve iddia, artık “genel kabul” gördü. İktidara sahip olanlar, meşruiyetlerini “milli irade” kavramına dayandırdılar. Ancak bu, sorunlar yumağının başladığı nokta oldu. Zira iktidarı eline geçirenler, “meşru zemin” olarak“milli irade”ye dayandıklarını, kendilerine yetkiyi “milli irade”nin verdiğini, bu sebeple her istediklerini yapabileceklerini ileri sürdüler.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tavşan kaç, tazı tut 15 Ekim 2015 | 332 Okunma Ramazan müjdeleri çoğalsın 01 Temmuz 2015 | 261 Okunma Hayat örgüsünde “veda” gerçeği 24 Haziran 2015 | 176 Okunma İş işten geçtikten sonra-1 22 Haziran 2015 | 176 Okunma Erdoğan’ı eleştirme yarışı 21 Haziran 2015 | 204 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar