Kırmızı Kitap kimin kâbusu olacak?
Hadi biraz mantık çalışalım. Birinci önerme: Eğer bir devlette “Kırmızı Kitap” türü “anayasa üstü metinler” varsa, o devletin, daha doğrusu “devleti ele...
Hadi biraz mantık çalışalım.
Birinci önerme: Eğer bir devlette “Kırmızı Kitap” türü “anayasa üstü metinler” varsa, o devletin, daha doğrusu “devleti ele geçirenler”in otoritesi karşısında hiç kimsenin “hukuk güvenliği” yok demektir.
İkinci önerme: Eğer belli bir “inanç, ideoloji, zihniyet, yaşam biçimi”ne sahip bir kişi ya da kadro, “devlet gücü”nün başına geçtiğinde, rakiplerini altetmek için “Kırmızı Kitap” türünden “özel/gizli metinler”i kullanıyor ve bunun için “kendi dairesinde olanlar”ı da kapsama alacak düzenlemeler yapıyorsa, günü gelip “uygulayıcı koltuğu”nu bıraktığında, getirdiği mevzuat ilk olarak kendisinin ve kendi dairesinde olanların boynuna dolanır; çünkü “karşıt ekol” uygulama koltuğuna oturduğunda, onunla aynı skalada olan herkes için tehlike, geri dönülmez biçimde başlamış demektir.
Sonuç: Kuruluşunda ve varlığını devam ettirmede “esas belirleyici” ve etkin olmadığında, “oyunun kurallarının bağlı olduğu çerçeve ve esaslar”ı değiştir(e)mediğin bir sistem/rejim içinde, “anayasa üstü ve hukuk dışı özel ve gizli metinler”le oynamak, son derece tehlikeli ve yüksek düzeyde dikkat ve ihtimam gerektiren bir çalışmadır; eğer sistemi/rejimi değiştir(e)mezsen, bugün için uygulamada sana ve senden olana dokundurtmadığın tehlikeli değişiklik, uygulama mevkiini yitirdiğin anda “senin ve senden olanın en büyük kâbusu” haline gelir.