Lale bahçelerinin gizlediği hibrit çöplüğü
Konuyu Osmanlı’daki “Lale Devri”ne bağlamak basitlik olur. “Çevre düzenlemeleri”nin önem kazandığı günümüzde, üstelik de “büyük şehirler”de “beton...
Konuyu Osmanlı’daki “Lale Devri”ne bağlamak basitlik olur. “Çevre düzenlemeleri”nin önem kazandığı günümüzde, üstelik de “büyük şehirler”de “beton yığınları” arasında yaşayan insanların, mesela “renk renk lalelerle bezenmiş bir çevre”ye ne kadar da ihtiyacı olduğu malûm. Bu yüzden konuyu sadece “safahat” edebiyatıyla veya “gereksiz harcama” nitelemesiyle işlemek doğru olmaz. Bu da var, ama “meselenin daha önemli boyutları” var.
Geleneksel “İstanbul Lale Festivali”nin 10’uncusu başladı. İlk yıl 600 bin olarak dikilen lale soğanı, bu yıl 30 milyona çıkarılmış. Lale “çevre güzelliği ve estetiği” bakımından önemli de, bu noktada insanın, “acaba asıl mesele estetik güzellik mi, yoksa estetik rant mı?” diye sorası geliyor. Çünkü, Türkiye’de yıllık 55 milyon lale soğanı dikiliyormuş. Ekip dikme, bakım, söküp temizleme vb. faaliyetleri de eklersek, tanesi 1 lira olsa 55 milyon, 2 lira olsa 110 milyon, 3 lira olsa 165 milyon... Toprağın hazırlanması, bakımı ve dikimi ile lale ve soğanlı bitkilerin tanesinin 4 lira civarında olduğu söyleniyor. Tabloya bakar mısınız? “Çok büyük bir para” dönüyor!