Gıda hakkında ne konuşsak az…
Birleşmiş Milletler'e bağlı Gıda ve Tarım Örgütü tarafından 16 Ekim, bir tema belirlenerek Dünya Gıda Günü olarak kutlanıyor. Bu yıl konu "Göçün geleceğini değiştirin. Gıda...
Birleşmiş Milletler'e bağlı Gıda ve Tarım Örgütü tarafından 16 Ekim, bir tema belirlenerek Dünya Gıda Günü olarak kutlanıyor. Bu yıl konu "Göçün geleceğini değiştirin. Gıda güvenliği ve kırsal kalkınmaya yatırım yapın"dı. Aynı gün, Ehlikeyf’te konuya değinen haberlere ve yorumlara yer verdim (https://www.dunya.com/ehlikeyf). Bu çok önemli konuya, burada da yerim elverdiğince devam etmek istiyorum…
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF), “Türkiye’de İklim Değişikliği ve Tarımda Sürdürülebilirlik” Raporu ile tarım ve gıda üretiminin iklim değişikliği ile karşı karşıya kalacağı tehdidin boyutlarını ortaya koydu, çözüm önerilerinde bulundu. İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu başkanlığındaki bir ekip tarafından hazırlanan rapor üzerine konuşan Dr. Ayşegül Selışık, dünyadaki göç hareketlerine ilişkin verileri paylaştı. Selışık, “İklim değişikliği, tarım ve gıda üretimine olumsuz etkileri ile göçü tetikleyen unsurların başında geliyor. Savaş ve çatışmalardan, iklim değişikliğinin yol açtığı tarım ve gıda üretimindeki azalmalardan en fazla kırsal kesimdeki insanlar etkileniyor. Bu nedenle iklim değişikliği ile mücadele kapsamında atılacak adımlar, hem ulusal sınırlar içerisinde hem de uluslararası göçün önlenmesi bakımından büyük önem taşıyor” dedi.
Kadıoğlu’nun okuduğu rapordan kimi başlıklar ise şöyleydi:
“Türkiye’de hava sıcaklıkları en kötü iklim senaryosuna göre 2100 yılına kadar yaz aylarında 4-7 °C aralığında artacak.
Toplam yağış¸ miktarlarında, Karadeniz Bölgesi’ndeki 150 mm civarındaki küçük artış hariç, 2050’den itibaren özellikle kış aylarında 250-300 mm’ye varacak olan azalmalar yüzünden yağış eksikliği/kuraklık yaşanacak.
Karla kaplı alanlarda, kar yağışlı gün sayısı ve kar yağışı miktarlarında azalmalar olacak, kıyılarımızda deniz suyu seviyesi yükselecek. Meteorolojik afetler, Türkiye’nin güneyinden kuzeyine doğru sayı ve şiddet bakımından artış¸ gösterecek.