Asıl işini iyi yapanı severim!
“Bu hafta neyi test edeceğiz?” diye sorunca, otomobil editörümüz Hakan Özenen’den “Sana bir kıyak yapıyorum. Bu hafta karlı geçecek diye sana 4 çeker bir Volkswagen gelecek” dedi. Ertesi gün kapının...
“Bu hafta neyi test edeceğiz?” diye sorunca, otomobil editörümüz Hakan Özenen’den “Sana bir kıyak yapıyorum. Bu hafta karlı geçecek diye sana 4 çeker bir Volkswagen gelecek” dedi.
Ertesi gün kapının önüne bir Volkswagen Amarok getirdiklerinde açık söylemek gerekirse beklediğim araç değildi. Hafif hafif atıştıran karın altında kamyoneti incelemeye gittim.
Piyasaya ilk çıktığında denediğim Amarok’tan biraz farklı görünüyordu.
Daha şık farlar, daha modern bir öngörünüş gelmiş gibiydi. Ancak içine girince biraz hayal kırıklığına uğradım.
İlk nesil Amarok’ta rastladığım arazi vitesi kolu ortada yoktu ve bu benim için “daha az arazi aracı” anlamına geliyordu. Bunun yanı sıra iç dizayn hemen hemen korunmuş, ancak biraz daha şık hale gelmişti.
Yılbaşı için bir arkadaşımızın Karadeniz kıyısındaki kır evine gidecektik ama ben kararsızdım.
“Acaba Amarok’la gitmeli miyiz, yoksa araziye daha uygun bir araçla mı yola çıksak” diye düşünüyordum. Yeni Amarok’un sürekli 4 çeker olması benim güvenimi sarsan bir unsurdu.
Yola ertesi gün çıkacaktık ve düşünmek için bir günüm vardı. Ertesi sabah bembeyaz bir İstanbul sabahına uyandık. Her yer karla kaplanmıştı ve yollar felaketti. Eşyaları Amarok’un kasasına yükledim.
Eşim gelip yola bir kamyonetle çıkacağımızı görünce, “Bununla mı gidiyoruz” diye yan yan söylendi. “Bu arazi kamyoneti” dedim. Pek takmadı.
“Bak bu senin zırvalıkların yüzünden yanımızda çocukla yolda kalırsak” diye başlayan bir tehdit cümlesi savurdu. Alışık olduğum için umursamadım. Yola koyulduk....