Devlet değil reyting işiymiş
Günlerdir kafamı meşgul eden, beynimin içinde oradan oraya savrulan ve beni uyutmayan sıkıntı nihayet sona erdi. Aydınlandım. Rahatladım.
Öcalan Brothers meselesi artık açıklığa kavuştu.
Biliyorsunuz, bir hükümlüyü öyle herkes ziyaret edemez.
Ya yakını veya avukatı olacak ya da Adalet Bakanlığı özel izin verecek.
Seçime sayılı günler kala bir “Akademisyen!” İmralı’daki Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmiş, ziyaret etmekle kalmamış, kendisinden bir de mektup getirmişti.
Dahası devletin resmi ajansı Anadolu, bu mektubu yayınlamıştı.
Biz tam, “Bu da neyin nesi” diye düşünürken altta kalmak istemeyen TRT’den bir kontratak gelmiş ve TRT Kurdi, Abdullah’ın kardeşi Osman Öcalan’la bir röportaj patlatmıştı.
Devletin televizyonunun kırmızı bültenle aranan bir kanun kaçağının röportajını yayınlaması bizi iyiden iyiye şaşırtmış ve “Bu Öcalan Brothers merakı şimdi nereden çıktı, terörist eniştem beni niye öptü?” gibi derin sorularla karşı karşıya kalmıştık.