İtiraf edin, hanginiz yapmazdınız
“VATAN Şaşmaz cinayetinin olay yeri görüntüleri nasıl olur da medyaya servis edilir?” diye yazdı epey bir yazar, ben dahil. İstanbul Emniyeti’nden ilk açıklama, “Biz yapmayız. Olsa olsa odaya ilk giren otel...
“VATAN Şaşmaz cinayetinin olay yeri görüntüleri nasıl olur da medyaya servis edilir?” diye yazdı epey bir yazar, ben dahil.
İstanbul Emniyeti’nden ilk açıklama, “Biz yapmayız. Olsa olsa odaya ilk giren otel güvenliği falan yapmıştır” diyen hafif ürkek, hafif tırsık, hafif de palavra olarak geldi.
Ertuğrul Özkök “Yahu ne odaya ilk girenler. İçeride polisler var. Konuşmaları bile duyuluyor” diye itiraz edince işin aslı ortaya çıktı.
Olay günü, olay yerinde görevli bir polis memuru, eşine nerede olduğunu kanıtlamak için yollamış görüntüleri. Eşi de aile sosyal medya grubunda yayınca her tarafa dağılmış.
Eşin görüntüleri yayması abesle iştigal, ama polis memurunun nerede olduğunu kanıtlamak için görüntüleri yollaması o kadar masum, o kadar herkesin başına gelebilecek bir olay ki!
Rütbeniz, makamınız, işiniz ne olursa olsun.
Muhtemelen şöyle bir diyalog geçmiştir:
- Nerdesin be adam? Saat kaç oldu. Herkes seni bekliyor. Sofra hazır.
- Biraz daha gecikeceğim, bir cinayet var, duymuşsundur, Vatan Şaşmaz’ı öldürmüşler. Olay yerindeyim.
- Hadi be sana mı kaldı o cinayete gitmek? Kahvedesindir. Çabuk gel.
- Yahu hanım deli misin, vallahi cinayet yerindeyim, billahi cinayet yerindeyim.
- Yemezler. Hep cinayet yerinde oluyorsun, sonra kahveden çıkarken görülüyorsun. Çabuk gelmezsen, ev olay yeri olacak.
- Ya kızım niye yalan söyleyeyim?
- Hep söylediğin için. İnanmıyorum. Madem olay yerindesin, görüntü at.
Hadi yemin edin şimdi, “Ben atmazdım görüntü” diye.
Şimdi o polisi açığa alan İstanbul Emniyet Müdürü bile atardı.
Bu işler makam, rütbe dinlemez.
Cumhurbaşkanı olsanız bile dinlemez.
- Nerdesin?