Karşınızda İstanbul'un 3. Havalimanı: Terminal bitmiş, pistler bitmiş, çevresi bitmemiş
3. Havalimanı ihalesi yapıldıktan yaklaşık 1 yıl sonra “Bu projenin yer teslimi hâlâ yapılmadı ve dolayısıyla inşaat başlayamadı. Böyle giderse bu proje asla zamanında bitmez” diye...
3. Havalimanı ihalesi yapıldıktan yaklaşık 1 yıl sonra “Bu projenin yer teslimi hâlâ yapılmadı ve dolayısıyla inşaat başlayamadı. Böyle giderse bu proje asla zamanında bitmez” diye yazmıştım birkaç yıl önce.
Ardından DHMİ Genel Müdürü aramış ve yer tesliminin niye yapılmadığını ve en kısa sürede yapılacağını anlatmıştı.
Bu yazımdan sonra DHMİ Genel Müdürü görevden alınmış, ben de yazılarıma uzunca bir süre ara vermiştim.
Neyse ki, benim yazmadığım dönemde yer teslimi yapıldı, temel atıldı, kredi bulundu, inşaat başladı ve sürdü.
Sonunda bitme noktasına çok yaklaştı.
3. Havalimanı’nı inşa eden ve işletecek olan konsorsiyumun yetkilileri aylardır “Gelin size burayı biz gezdirelim” deyip duruyorlardı ama ben de “fobi” oluştuğu için gitmiyordum.
Sonunda “resmi” açılışa ve “deneme seferlerinin” başlamasına 20 gün kala yapılan son davete “tamam” dedim ve 29 Ekim günü resmi açılışı yapılacak olan 3. Havalimanı şantiyesine önceki sabah gittim.
Tabii koca havalimanını bulmak kolay ancak ulaşmak zor oldu.
Çünkü terminali hem Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün otoyoluna hem de Hasdal - Çatalca Karayoluna bağlayacak olan yol henüz bitmemiş.
Bu yüzden tabelaları takip ederek şantiye alanına girdik ve orada İGA’nın yani “İstanbul Grand Airport”un CEO’su Kadri Samsunlu ile buluştuk.
Kadri Bey bize önce şantiyedeki bir ofiste görsellerle bezenmiş bir sunum yaptı ve havalimanının inşaat sürecini anlattı.
Adı henüz belli olmayan İstanbul’un 3. Havalimanı toplam 76,5 milyon metrekarelik ya da 76 bin 500 dönüm ya da 76,5 kilometrekarelik bir alanda inşa ediliyor.
Kendisine ayrılan alan olarak da dünyanın en büyük havalimanı arazisine sahip.
3. Havalimanı 2 faz halinde inşa ediliyor.
1. fazda 1,4 milyon metrekare kapalı alana sahip ana terminal binası, iki iniş kalkış pisti, her iki pistin yanındaki yedek pist niteliğindeki taxi pistleri, uçak park alanları, Pininfarina ve AECOM tarafından tasarlanmış lale formunda hava trafik kontrol kulesi yer alıyor.
Yüzde 97 oranında tamamlanmış olan 1. Terminal Binası bu haliyle yıllık 90 milyon yolcu kapasitesine sahip.
3. Havalimanı’nın şu anda tamamlanmak üzere olan FAZ 1A bölümünde ana terminal binasının yanı sıra biri 3750 diğeri ise 4100 metre uzunluğunda CAT 3 yani her türlü hava koşulunda sıfır görüşte bile iniş kalkış imkanına sahip iki adet pist bulunuyor.
Aynı anda iki uçağın paralel iniş kalkış yapmasına uygun olan bu iki pist sayesinde yeni havalimanı saatte 90 uçağın iniş kalkışına izin verebilecek. Gün boyu operasyon süresi içinde 1900 uçak inip kalkabilecek. Bu sayı mevcut Atatürk Havalimanı’nda en fazla 1600’ü bulabiliyor. Yani yaklaşık yüzde 20’lik bir kapasite artışı söz konusu.
Bu da slot yani iniş kalkış rezervasyonu imkanlarını arttıracağı için hem THY’nin daha fazla uçuş yapabilmesine hem de çift pist nedeniyle rötarların azalmasına imkan sağlayacağı gibi, yer yokluğundan İstanbul’u kullanamayan bazı yabancı havayollarının da İstanbul’dan aktarmalı uçuş yapmasına veya mevcut uçuş sayılarını arttırmasına imkan sağlayacak.
7,5 MİLYAR AVRO HARCANDI
CEO Samsunlu’lunun verdiği bilgilere gelirsek.
İnşaat için şu ana kadar harcanan toplam para yaklaşık 7,5 milyar avro.
Bunun 2,5 milyar avrosu zemin dolgusuna harcanmış.
Samsunlu bunu belirtince ben araya girip “Dua edin kot düşürüldü. Yoksa bunun en az iki misli harcamanız gerekirdi” diyorum.
İGA CEO’su bunun üzerine bir açıklama yapma ihtiyacı hissediyor.
“Doğru, ancak oradaki maliyet düşüşü hesaplara yansıtılacak ve iş bitiminde devlet ile oturacağız ve bunu da hesaplayarak nihai hesap kesiminde devlete ödeyeceğiz” diyor.
FAZ 1A’da yapılacak bir iş daha var.
Önümüzdeki 3 yılda terminalin doğu tarafında da 3. bir pist daha yapılacak. Bu pistle birlikte iniş kalkış kapasitesi yüzde 30 daha artacak ve böylece ilk faz tam olarak bitmiş olacak. 3750 metrelik bu 3. pistin de dolgusu yapılmış ve hafriyatı tamamlanmış durumda. 2021 yılında 90 milyon yolculuk ilk faz tam anlamıyla tamamlanmış olacak.
İKİNCİ BÖLÜM 2022’DE BİTECEK
FAZ 2’nin inşaatına ise 2020 yılının ilk aylarında başlanacak ve 2022 yılında tamamlanacak.
Bu fazda Terminal 2 ve 3750 metrelik doğu-batı aksındaki 4. yedek pist tamamlanacak.
Aynı anda FAZ 3 olarak adlandırılan 5. paralel pistin ve destek binaları ile 2. hava kontrol kulesinin inşaatına da başlanacak. Bunların tamamlanması ise 2023 yılının sonunda gerçekleşecek.
FAZ 4’te ise 6. pist inşa edilecek. Bunun planlaması ise 2026’da başlayıp, 2028’de bitmesi üzerine.
Yani kullanım kapasitesi arttıkça yatırımlar da peyderpey yapılacak. 10 yıllık bir süre içinde.
FAZ 3’ün bitmesiyle birlikte yolcu kapasitesi 150 milyona, FAZ 4 sonunda ise 200 milyona ulaşacak.
35 MİLYAR NEREDEN ÇIKIYOR?
Bu arada okuyucularıma şunu hatırlatmak isterim.
Sağda solda havalimanının 35 milyar avroya mal olduğu konuşuluyor.
Bu kafa karışıklığından doğan bir sayı.
Havalimanının maliyeti 35 milyar değil. 3. fazın tamamlanmasıyla birlikte inşaat maliyeti 10,1 milyar avro olacak.
Peki 35 milyar avro nereden çıkıyor.
Havalimanının operasyonu başlaması ile birlikte işletmeci konsorsiyum devlete her yıl 1 milyar avro kira ödeyecek.
25 yıllık sözleşme boyunca her yıl 1 milyar avro ödenince inşaat maliyeti olan 10 milyar artı 25 yıl çarpı bir milyar edecek 35 milyar avro.
Ancak devlet İGA’ya ilk iki yıl için bir kolaylık yaptı. Belki biliyorsunuz.
İşletmeci konsorsiyum ilk iki yıl 1 milyar avro kira ödemeyecek.
İlk iki yılın kirası 350 milyon avroya indirildi.
Aradaki 1,3 milyar avroluk fark 2042’de ödenecek.
TERMİNAL 1
Gelelim hemen hemen bitme aşamasına gelmiş Terminal 1’e.
Kadri Samsunlu’nun brifinginden sonra hep birlikte inşaatı büyük ölçüde tamamlanmış 1. Terminal binasına geçtik.
Terminal binası gerçekten devasa bir yapı. Yaklaştıkça büyüyor.
Dışardan bakınca mimarisinde bir fevkaladelik yok.
Daha çok işlevsellik düşünülmüş.
Girişte ilk karşınıza çıkan yere gömülmüş gibi duran 18 bin araçlık kapalı otopark.
Terminalin önünde 9 şeritli bir yol var. Burada aracınızdan veya taksinizden iniyorsunuz.
Terminalin mimarisi şık temiz hatlara sahip.
İçine girdiğiniz zaman muazzam ferah bir ortam. Giriş katının tavan yüksekliği 16 metre.
Hafiften Türk hamam mimarisini andıran ama çok daha büyük olan yuvarlak camlardan içeriye doğal ışık girişi sağlanmış.
Havalandırma üniteleri ise yüksek tavan nedeniyle yerde ve çok hoş görünüyorlar.
500 CHECK İN BANKOSU
Atatürk Havalimanı’nda olduğu gibi girişte de bir güvenlik kontrolü var.
Ancak sayıları çok fazla ve kuyruk, yığılma pek olmaz gibi duruyor.
İçerde büyük bölümü THY’ye ayrılmış check in bankoları var. Toplam 500 adet. Check in adalarından ikisi THY’nin yurt içi uçuşları için.
Diğerleri uluslararası uçuşlara ayrılmış. Ayrıca çok sayıda elektronik check in makinası da var.
KAPIDAN UÇAĞA 2 KİLOMETRE
Eğer havalimanının cep telefonu aplikasyonunu telefonunuza indirirseniz, havalimanı içinde cep telefonunuzla pek çok işi halledebileceksiniz.
Bineceğiniz köprüye yönlendirme dahil.
3. Havalimanı’nda uçağa biniş için toplam 143 adet körük var. Yani Atatürk Havalimanı’ndakinin hemen hemen 3 katı.
332 adet asansör, 166 adet yürüyen merdiven ve 167 adet yürüyen yol var.
Zaten olmazsa yandınız.
Kapıdan girişten en uzaktaki körük kapısına kadar olan mesafe 2 kilometre.
GÜVENLİK GÜVENLİK GÜVENLİK
Terminalin içinde 9000 adet CCTV kamera güvenliği sağlıyor.
Her adımınız güvenlik merkezinden izleniyor.
Aslında 8 aşamalı bir güvenlik sistemi var. Terminale yaklaşırken yolda plaka tanıma sistemi sizi görüyor.
Girişte yüz tanıma sistemi devreye giriyor.
Ayrıca 8 kusurlu hareket tanımlanmış ve bu hareketleri yapan yolcular konusunda güvenlik elemanlarına anında bir uyarı gidiyor.
Bu yolcular rahatsız edilmeden izlenmeye başlıyor ve risk yaratacakları düşünüldüğü anda güvenlikler tarafından kontrol altına alınıyorlar.
Bunun dışında da pek çok aktif güvenlik sistemi var.
Havaalanının dış çevresinde de 80 cm beton, 180 cm tel ve üzerinde jiletli tel çevrili bir güvenlik duvarı var.
Bu duvarın her 60 metresine bir kamera ve her 360 metresine hareketli kameralar yerleştirilmiş.
Ayrıca her 720 metrede bir termal kamera yaklaşan tüm canlılar konusunda uyarıyor. 12 adet de kara radarı ve çit üzeri aktif fiberoptik kablo ile dış güvenlik tamamlanmış.
Bu sistemler 6 adet jandarma noktasına bağlı ve uyarı anında en yakın noktaya uyarı gidiyor.
Detayları yazmaya kalksam bu köşeyi üç gün doldurmak mümkün.
Ben biraz da izlenimlerimi yazayım.
THY BİNALARI EN BÜYÜK EKSİK
Evet, 3. Havalimanı’nın terminal binası tamamlanmak üzere. Pistler ışıklandırmaları dahil hemen hemen tamamlanmış.
Ancak eksikler var.
Öncelikle THY’nin tamamlaması gereken binalar var.
THY şu anda bir büyük hangarın inşaatını sürdürüyor ama daha çok işi var.
THY’nin yapması gereken diğer binalar ve hangarlar ise daha başlamamış bile.
Belli ki, bu işler için daha epeyce bir süre Atatürk Havalimanı’ndaki tesisler kullanılacak.
ÇEVRE DÜZENLEMESİ OLMADAN AÇMAK YAZIK
Bir diğer önemli eksik ise bağlantı yolları.
Belediyenin yapması gereken işlerin büyük bölümü henüz çok eksik.
Yollar tamamlanmamış. Yol tabelaları henüz ortada yok.
Terminalin çevre düzenlemesi ise hiç ama hiç yapılmamış durumda.
Hâlâ ortalıkta bir tozlu topraklı şantiye havası var.
20 gün içinde bu havanın ortadan kalkması mümkün değil.
İGA CEO’su Samsunlu’ya “Bence 1 Ocak bile erken. Bu işleri yaza kadar anca tamamlarsınız. Karda kışta çamurda burası hiç hoş olmaz” dedim.
Tabii bir de işin müşteri morali yönü var.
Ben bir yolcu olarak buraya geleceğim.
Dünyanın en büyük, Türkiye’nin gururu bir havalimanına geldiğimi düşünerek yaklaştığım zaman çamurlu, tozlu bir araziden geçerek terminale geleceğim.
Yeşillendirme, çimleme, ağaçlandırma, çevre düzenlemesi olmaması gerçekten insanın moralini bozar.
Evet terminalin içi bitmiş gibi ama çevresi o kadar kötü halde ki, yapılmadan açılması hem yolcular için tatsız hem de o pisliğin pırıl pırıl canım terminal binasını da yıpratıp kirletmesi çok olası.
29 Ekim’de deneme uçuşları başlasın eyvallah.
Ama 31 Ocak tam taşınma için bence erken.
Hiç değilse Nisan-Mayıs’a kadar ertelenmeli ve çevre de biraz şıklaşıp, güzelleşmeli.
Madem bu kadar havalı bir havaalanı yapıyoruz, gittiğimizde “Bu ne hal” dememeliyiz.
Ben bunları anlatınca Samsunlu ve ekip arkadaşları “Ne yazık ki YİD’ler böyle açılıyor. Çünkü süre önemli“ dedi.
Çünkü taksimetre 1 Ocak’ta yazmaya başlıyor.
3. Havalimanı ile ilgili bilgileri önümüzdeki günlerde de paylaşırım sizinle. Bugünlük bu kadar yeter.
Sonuçta ortaya dev bir eser çıkmış.
İstanbul’un ihtiyacı olan bir eser.
Memlekete hayırlı uğurlu olsun.