Kişilikli Japon
Hiç kuşku yok ki, Subaru Japon otomobillerinin en “kişilikli” olanlarından biri. Averaj zevklere hitap ettiğini söylemek zor. Ancak saygı gören bir marka olduğu kesin. Belki daha önce anlatmışımdır, benim...
Hiç kuşku yok ki, Subaru Japon otomobillerinin en “kişilikli” olanlarından biri. Averaj zevklere hitap ettiğini söylemek zor. Ancak saygı gören bir marka olduğu kesin. Belki daha önce anlatmışımdır, benim hayatımda gördüğüm ilk Subaru, Erol Simavi’nin eşi Belma Hanım’a aldığı Subaru’ydu.
Otomobillere o yaşlarda hayli meraklı olan ben evin önünde Subaru’yu görünce ne olduğunu anlamamış, uzun uzun incelemiştim. Yıl tam hatırlamamakla beraber 80’lerin başıydı. Dünyada sürekli 4 çeker AWD’ı tüm otomobillerine uygulayan ilk markaydı Subaru ve bu teknolojide diğer otomobil üreticilerinden çok öndeydi.
Öyle ki, Mercedes bile 4 çekişli otomobiller üretmeye karar verdiği zaman teknoloji için Subaru’ya başvurmuştu. Subaru’nun Türkiye pazarına ilk girişi de 80’lerde oldu.
HEMA grubu ile başlayan Türkiye pazarı girişimi, kısa bir süre hüsranla sona erdi ve Subaru Türkiye pazarında ancak ve ancak Bayraktar Grubu ile yaptığı anlaşmadan sonra kalıcı oldu ve büyüdü. Subaru dünyanın en büyük 22. otomobil üreticisi.
Yani dev bir pazar payına sahip değil ama kendine ait bir niş pazarı var.
Pek değişmeyen ve Subaru’sunu ancak yine bir Subaru ile yenileyen müşteri grubuna hitap ediyor. Daha çok mimar, doktor ve entelektüellerin otomobili olarak biliniyor. Çok güvenilir ve çok yönlü bir otomobil olarak nam salmış vaziyette.
Bugün sizlere yazacağım otomobil de Subaru’nun station wagonvari bir otomobilken, son 10 yıl içinde giderek bir SUV’ye dönüşen efsanevi modeli Forester.