Kurtlar Vadisi nesli
Not yüzünden tartıştığı öğretim görevlisini bıçaklayıp sonra da silahla vuran hukuk öğrencisi pisliğin ardından şöyle yazıldı: “Bu rezil hakim ya da savcı...
Not yüzünden tartıştığı öğretim görevlisini bıçaklayıp sonra da silahla vuran hukuk öğrencisi pisliğin ardından şöyle yazıldı: “Bu rezil hakim ya da savcı olacaktı.”
Muazzam tespit. Alkışlıyorum.
Bilmiyoruz ki, belki avukat olacaktı.
Anlamadığım niye bu kadar şaşırdığınız, bu olayı niye bu kadar garipsediğiniz.
Olacağı buydu, oldu.
Biliniz ki, bunlar yarın işçi olacaklar, memur olacaklar, mühendis olacaklar, doktor olacaklar, hakim olacaklar, savcı olacaklar hatta bazıları bakan olacak, başbakan bile olacak.
Bunlar dediğim kim biliyor musunuz?
Bilmiyorsanız söyleyeyim.
Bunlar “Kurtlar Vadisi nesli”.
Gidin 2000’li yılların başına bakın Hürriyet arşivindeki yazılarımdan başlayın okumaya.
Kurtlar Vadisi adlı dizinin Türkiye’de gençliği çürüttüğünü, silahla, kaba kuvvetle sorun çözmeyi öğrettiğini, yasa tanımazlığı, yasa dışı ve hatta üstü olmayı marifet gibi takdim ettiğini, ihkak-ı hak kavramını dikte ettiğini, bu diziyi izleyen gençlerin dizinin çok etkisinde kaldığını ve dizi nedeniyle bir nesli tehlikeye attığımızı yazmışım.
Hem de defalarca.
Şimdi son derece sahte bir biçimde “Aaaa, bu nasıl öğrenci böyle ayol” diyorsunuz ya.
Ben size söyleyeyim.
Bunlar iyi günleriniz.
Beş beterlerini göreceksiniz.
Çünkü bunları siz izlediniz.
Çocuklarınıza da siz izlettiniz.
***
Belki de teşekkür etmeliyiz
“Osmangazi Köprüsü’nden geçtim ve çok fena kazıklandım” diye yazdım.
Köprüyü yapıp işleten Otoyol AŞ’den yanıt geldi:
“Zammı biz yapmadık.”
Doğru onlar yapmadılar.