Müthiş bir adamın ölümü
Niki Lauda öldü. 70 yaşında. Bilir misiniz, asıl adı Andreas Nikolaus Lauda idi...
Avusturyalı, hayli zengin bir sanayici ailenin çocuğuydu.
Otomobil sporlarına olan merakı ailesi tarafından asla hoş görülmemiş, ailesinden uzaklaşmak zorunda kalmıştı.
Alt sınıflarda elde ettiği başarılardan sonra bir F2 takımında yer alabilmek için 30 bin poundluk banka kredisi alarak, takıma vermek suretiyle pilot koltuğuna oturmuştu.
Ardından hemen F1’e geçti ve bana göre gelmiş geçmiş yarışçılar arasında en fazla özelliğe sahip olandı.
Otomobil geliştirme konusunda takım mühendislerinden daha iyi olduğu tartışmasız bir gerçekti.
Prusyalı disiplini ile çalışan, müthiş bir adamdı.
Formula 1’de tam zıt karakterdeki James Hunt ile olan rekabeti filmlere konu olacak kadar ilginçti.
Ve Nürburing’te ölümden döndüğü kaza olmasaydı Hunt’a kariyerinin tek şampiyonluğunu bile tattırmayacaktı muhtemelen.
Ancak Lauda’nın o kaza sonrası pistlere dönüşü hayatımda örnek aldığım en muazzam olaylardan biridir.
Tam 6 hafta sonra, sadece 2 yarış kaçırarak yeniden piste döndü.