OHAL kalacaksa FETÖ ile sınırlı kalsın
Milliyetçi Hareket Partisi’nin iktidar partisine verdiği desteği, kuvvetle muhtemel iktidar partisi milletvekilleri bile bu denli “kayıtsız şartsız” vermiyordur. Çünkü biliyorum ki, Adalet ve Kalkınma Partisi...
Milliyetçi Hareket Partisi’nin iktidar partisine verdiği desteği, kuvvetle muhtemel iktidar partisi milletvekilleri bile bu denli “kayıtsız şartsız” vermiyordur.
Çünkü biliyorum ki, Adalet ve Kalkınma Partisi, dışarıdan pek öyle görünmese de parti içinde konuları en fazla tartışan parti.
Karar alıncaya kadar en açık biçimde tartışıyorlar. Karar alındı mı, herkes susuyor ve karar uygulanıyor.
Bu yüzden de AK Partili milletvekilleri, her önemli adım öncesi MYK’da zaman zaman çok farklı fikirleri de savunuyorlar.
MHP ise AK Parti’nin uzun tartışmalardan sonra aldığı kararları destekleme konusunda çok daha rahat.
Karışacak halimiz yok.
İstedikleri gibi davranırlar. Sonuç olarak seçmenine hesap veren bir siyasal partiden söz ediyoruz.
Seçmeni memnunsa, oyu azalmıyorsa istediğini destekler, istediğine muhalefet yapar.
MHP’nin genel başkanının çok açık destek verdiği konulardan biri de OHAL uygulaması.
“OHAL sürmelidir” diyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse benim buna da bir itirazım yok.
FETÖ tehlikesine, Gülen organizasyonuna karşı yapılması gerekenlerin en kararlı şekilde yapılması gerektiği konusunda Bahçeli’yle hemfikirim.
FETÖ ile mücadele için OHAL gerekiyorsa, ki mücadelenin ilerleme hızına ve etkinliğine bakarak “Gerekli galiba” demek mümkün, OHAL devam etmeli.
Ancak bir şartla. OHAL’in kapsamı sadece ve sadece “FETÖ ile mücadele”yle sınırlı kalmak şartıyla.
FETÖ ile hiçbir ilgisi olmayan konularda, TBMM’nin normal yasama faaliyeti ve düzeniyle alınması gereken karar ve çıkarılması mümkün yasalarda “OHAL” gerekçesiyle kararname çıkarılması ne Türkiye’ye ne de parlamentoda zaten yeterli gücü olan AK Parti iktidarına yakışıyor.
Üstelik Anayasa Mahkemesi de OHAL kararnameleriyle yapılan düzenlemeler için, “Benim yetki alanımda değil” deme kolaycılığını seçtiği için bu kararnameler Türkiye’nin görüntüsüne zarar veriyor.