Pahalılığın sırrı market bilançolarında gizli
Dün Türkiye’nin en yaygın, en büyük “sözde ucuz” market zincirinin bilançosuna baktım. Cirosunu yüzde 40 civarında arttırmış. Peki ya kârlılığını? Söyleyeyim de dudağınız uçuklasın. Yüzde 100. Bunun net anlamı şu. Halka net yüzde 60 geçirmiş.
Çocukluğumdan beri duyduğum bir tamlamadır, “hayat pahalılığı.”
Çok açıktır ki, üretemeyen, ürettiremeyen yönetimler sonunda hayat pahalılığı ile karşılaşırlar.
Ve böyle durumlarda ortaya çıkan hayat pahalılığı fırsatçıları ile de polisiye tedbirlerle mücadele etmek zorunda kalırlar, mücadele ediyormuş gibi yaparlar.
Ama genelde yanlış suçluya yönelirler.
Son yerel seçimlerden önce yine fiyatlardaki anormal artışlar gündemdeydi ve seçim öncesi olduğu için ciddi bir mücadele veriliyormuş hissi uyandırmak gerekiyordu.
Zabıtalar marketleri basıyor, tanzim satışlar kuruluyor, tanzim satışların önünde “varlık kuyrukları” oluşuyordu.
Başka dönemlerde “yokluğa” işaret eden kuyruklar, AK Parti döneminde “varlığa” işaret ediyordu.