Pit stop
Formula 1 meraklıları iyi bilir. Otomobillerin birbirine yakın güçte olduğu, pilotların üst düzeyde birbirine çok denk olduğu ya da Monaco gibi, pistin bir otomobilin diğer otomobili geçmesine pek izin vermediği pistlerde Formula 1 yarışlarının sonucunu genelde "pit stoplar" belirler.
Doğru zamanda pit stop yapan, pit ekibi işini daha iyi yapan sürücüler pistte sollayamadıkları rakiplerini pitte geride bırakırlar.
Bazen bir lastik bijonunun sıkılamaması yarışı kaybettirir.
Bazen yakıt koyulurken araç yanar.
Öylesine önemlidir pit stoplar.
Şimdi de siyasette benzer bir durumla karşı karşıyayız.
Dün İmamoğlu’nun az farkla önde olduğunu yazdım ve AK Parti adayı Binali Yıldırım’ın bu yüzden tartışmayı kabul ettiğini düşündüğümü söyledim.
Bazıları sordu, “Nereden çıkardın İmamoğlu’nun önde olduğunu”.
Yanıtım basit.
AK Parti’ye yakın anket şirketlerinin bile İmamoğlu’nu önde göstermesinden, 5 ayrı şirketin araştırmalarında İmamoğlu’nun önde çıkmasından ve 17 yıldır rakipleriyle karşı karşıya gelmeyen AK Partili adayların ilk kez rakipleri ile ekrana çıkacak olmasından.
Ve bu ekran yarışı, başa baş giden ama taraflardan birinin diğerini geçemediği bir Formula 1 yarışına dönüşen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için bir “pit stop” niteliğine kavuştu.