Podolski ve Sneijder
Golden en fazla bir dakika önceydi, kendi kendime “Sneijder ve Podolski’den başka galibiyet hırsı kimsede yok” diye geçirdim içimden. Belki biraz da Yasin. Takımın geri kalanı “Aman...
Golden en fazla bir dakika önceydi, kendi kendime “Sneijder ve Podolski’den başka galibiyet hırsı kimsede yok” diye geçirdim içimden.
Belki biraz da Yasin. Takımın geri kalanı “Aman yenilmeyelim” derdinde gibi oynuyordu.
Podolski’nin imkansız golüne kadar da maç berabere bitecek gibi duruyordu.
Birisi kazanacaksa, o taraf Bursaspor olur diyordu sahadaki görüntü.
Gol anına kadar geçen haftayı aratır bir görüntüdeydi G.Saray.
Hani Mustafa Hoca, Kasımpaşa maçından sonra “Daha fazla atamazdık ama daha fazla yiyebilirdik” demişti ya, bu maçta “Hiç atamaz” gibi duruyordu Sarı-Kırmızılı takım.
Ama ne olduysa oldu, Sneijder ortaladı, Sabri kafa ile şişirdi, Podolski göğsüyle aldı, muazzam vurdu.
O da ne! Gol oldu. Yemin ederim hiç beklemiyordum bu golü. O kadar şaşırdım ki, sevinmeye başlamam epey bir zaman aldı. Sonrasında Bursa topa daha çok hakim olan taraftı. Ama golü yine G.Saray buldu. Podolski, Sabri’nin önüne bıraktı. Sabri kale içinde karambole yolladı. Burak, Yasin’e çarptırmak suretiyle attırdı. Hiç ummadığım bir maçta 2-0 öne geçtik.
Sonra yine Podolski rakipleri arasından söktü topu. Vurdular, ittiler düşmedi, ilerledi Burak’a verdi. Burak da şahane bir şekilde önüne çekti ve vurdu. Aaaa, 3-0... Sevinmemek mümkün değil. 60. dakikaya kadar kazanması mümkün görünmeyen bir maçı G.Saray 3-0 kazandı.