Sandığa gitmeyen böyle olsun mu!
Sevgili okurlar, Bugün İstanbul'u kimin yöneteceğine, bize kimin hizmet edeceğine karar vermek için niyeyse bir kez daha sandık başına gidiyoruz. 31 Mart'ta yaptığımızı bir kez daha yapacağız.
Yaz tatilimizi ertelemek zorunda kaldığımız için mağduruz ama oyumuzu vereceğiz.
Görüyorum ki, İstanbul dışındakilerin de önemli bir bölümü, vatanını ve çocuklarının geleceğini düşünenler döndüler geldiler ve oy verecekler.
Bugün lütfen sandığa gidin.
Ben gideceğim.
Eşim de gidecek.
Kızım da.
Kimse kusura bakmasın bu sefer sandık başkanından devlet memuru olduğunu da belgelemesini isteyeceğim.
Bir kez daha sudan nedenlerle geçerli oyumun geçersiz sayılmasını istemiyorum.
Açıkçası bir İstanbullu olarak da kendimi şanslı hissediyorum.
Siyasi fikirler bir yana, en azından bize hizmet etmeye en yakın iki aday da güler yüzlü, toplumu bölmekten yana tavır almayan isimler.
Bu bile bir şans.
İyi olan kazansın.
Haklı olan ve hakkı olan kazansın.
***
Vakit aynı zamanda nakittir
Yahu bugün seçim var, ne yazsak sıkıntı, ne yazsak problem olur diye düşünüp, hangi mevzuya girsek de, gazetemizin başını belaya sokmasak diye düşünürken, Sevgili Ertuğrul Özkök’ün verdiği pası alıp oradan topu sürmemek ayıp olurdu herhalde.