Sözde Sultan, özde iftiracı
Güney Fransa’da bikinili, Türkiye’de başörtülü pozlarıyla ünlü, “sözde” Osmanlı torunu bir kadın var, ismi lazım değil. Saçmalamak için hiçbir fırsatı...
Güney Fransa’da bikinili, Türkiye’de başörtülü pozlarıyla ünlü, “sözde” Osmanlı torunu bir kadın var, ismi lazım değil.
Saçmalamak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor.
Şimdi de İsmet İnönü’nün Osmanlı hanedanı mensuplarından bazılarının Türkiye’ye dönmelerine izin vermesi karşılığında aileye ait mücevherleri aldığını iddia ediyor.
Ne yalanın ne de saçmalamanın bu kadarını ne de iftiranın bu kadar aşağılığını gördüm.
Bu konuları elbette Murat Bardakçı kadar bilemem.
Ancak Osmanlı Ailesi’nden bazı kişiler ile benim aile büyüklerimin de geçmişte iyi dostlukları vardı. Hiçbirinin ağzından Cumhuriyet’le ilgili olumsuz tek kelime çıkmadığını, hele böyle deli saçması iddialar ortaya atılmadığını biliyorum.
Tamamı Avrupalı soylulardan daha asil, daha soylu insanlardı.
Her açıdan.
Ve yine çok açık bildiğim bir gerçek var ki, İsmet İnönü, Osmanlı soyundan gelen kimse ile görüşmedi.
Kendisine yazılan mektuplara yanıt bile vermedi.
Sadece 1940’lı yılların başında babası Abdülmecit Efendi’nin cenazesini Türkiye’ye getirmek isteyen Dürrüşehvar Sultan ile bir araya geldi.
Ama orada da Dürrüşehvar Sultan bir Osmanlı Prensesi değil, o sırada bağımsız bir krallık olan Haydarabad veliahtının eşi sıfatıyla İnönü’nün karşısına geldi.
Onda da cenazenin Türkiye’ye defnine izin vermedi.
Bir kez Londra’da bir davette Dürrüşehvar Sultan’la karşılaştı ve Dürrüşehvar Sultan’ın kendisine yönelik sert sözlerine yanıt bile vermeden uzaklaştı.