Terim, Rüştü ve diğerleri
FATİH Terim ile Rüştü Reçber arasındaki “kavga boyutundaki tartışmayı” yazmak için klavyenin başına geçtiğim sırada telefonum çaldı. Spor camiasından bir...
FATİH Terim ile Rüştü Reçber arasındaki “kavga boyutundaki tartışmayı” yazmak için klavyenin başına geçtiğim sırada telefonum çaldı.
Spor camiasından bir kardeşim.
“Abi Milli Takım’a bir teknik direktör önerin var ise alayım. Birkaç dakika önce Terim’in ipi çekildi. Şimdi Terim’le görüşecekler. Bırakmasını isteyecekler, kendi bırakmazsa sözleşmesini feshedecekler” dedi.
Eğer arayan kardeşim bunu demeseydi benim yazım şöyle olacaktı:
“Ben dahil herkes, Terim’in kebapçı baskınını ağır biçimde eleştirir ve bu haliyle Türkiye Futbol Direktörlüğü görevini sürdürmesinin mümkün olmadığını söylerken, Terim sadece ‘1 kişiye’ patladı, Rüştü Reçber’e... Niyesini hiç düşündünüz mü?
Düşünmediyseniz anlatayım.
Terim, Rüştü’yü Rüştü olarak görmedi. Verdiği yanıt da Rüştü’ye değil, Federasyon’da Rüştü’ye bu yazıyı yazma cesaretini verenlere yönelik bir yanıt.
Çünkü Terim normal şartlarda böyle bir yazıyı ciddiye almaz, böylesine sert bir yanıt vermezdi.
Terim, Rüştü üzerinden Federasyon’da kendi aleyhine döndüğünü düşündüğü isimlere mesaj veriyor. Bildiklerim dediği de onlarla ilgili aslında.
Bu kişiler kimler?
Birincisi Göksel Gümüşdağ.
Terim bu yazıda Göksel Gümüşdağ’ın izi olduğunu düşünüyor olmalı.
Ama Terim güç dengelerini iyi tartamıyor.
Yeni Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın Göksel Gümüşdağ ile geçmişe dayanan yakınlıkları olduğunu hesaba katmıyor.
Bir diğer isim Servet Yardımcı.
UEFA Yönetim Kurulu’na giren ve pek yakında Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na da gelmesi kaçınılmaz gibi görünen Yardımcı’nın da son gelişmelerden kendisine karşı olduğunu düşünüyor Terim.
Hükümete yakın medyada ve yazarlarda da kendisine yönelik ‘aleyhte yayınlar’ yapıldığını gözden kaçırması ise mümkün değil.