Teşekkürler Koton
Dün Türkiye'de neredeyse herkes histeri halinde "Koton mağazalarına" küfür ediyordu. Protesto edenler, "Bir daha Koton'un kapısından girmem" diyenler, sövenler, sayanlar.
Sebep şu imiş.
Koton, sendikalılaşmak amacıyla bir araya gelen ve bir sosyal medya hesabı kuran çalışanlarını işten çıkarmış.
Yetmemiş, bu hesabı "likelayan" yani "beğenen" işçilerinin de işine son vermiş.
Üstelik de tazminatsız.
Türkiye ayakta:
"Sendikaya üye olmak isteyen işçinin işine nasıl son verirsin, bu amaçla kurulan hesabı beğenen işçiye nasıl karışabilirsin."
"Ulan" dedim, "Helal olsun."
"Helal olsun Koton'a."
İşçilerin işine son verdiği için değil elbette.
Koton mağazaları, birkaç işçinin işine son vererek, 12 Eylül sonrasının en büyük ayıbında Türkiye'yi uyandırdığı için.
Koton'a öfke kusanlar acaba biliyor mu ki, koskoca Türkiye'de kaç işçi sendikalı?
Sahi biliyor musunuz?