Torunlarınız sorarsa ne diyeceksiniz?
“Bize öyle emir verilmişti” diyerek torunlarınızın vicdanında aklanacağınızı mı zannediyorsunuz!
Marmara’daki müsilaj ya da daha anlaşılır tanımıyla “deniz salyası” sorunu giderek ayyuka çıktı.
Bunun üzerine birkaç yazı yazdım ve bir televizyon programı yaptım.
Yüz yıllardır bilinen bir doğa olayıydı ama yaygınlaşması, dibe doğru kalınlaşması, daha uzun süre tutunur olması Marmara’nın ölümünün habercisi.
Çünkü kirlilik arttıkça, biyolojik atıklar çoğaldıkça, bir de üzerine iklim değişikliği eklendikçe musilaj yayılıyor, büyüyor, derinleşiyor ve Marmara’yı öldürüyor.
Bilim insanları açıkça ortaya koydular ki, Marmara’nın dibinde yaşam müsilaja bağlı olarak zayıflıyor.
Herkesin konuştuğu ve ülkesini bir nebze seven herkesin dertlendiği bu sorun önceki gün TBMM gündemine taşınmak istendi.
TBMM dediğim, adı üstünde Türkiye’nin “Büyük” meclisi.
Her ne kadar yeni sistemle etkisi azaltılmış olsa da, hala “Büyük Meclis".
600 adet seçilmiş yurttaşımız, kendisini seçenlerin meselelerini orada görüşüp tartışmak ve milletin refah, mutluluk ve bekasını sağlamak zorunda.
Bugünü ve.....