Türkiye'ye yeni Suriye oyunu mu?
YANLIŞ hatırlamıyorsam yıl 2006 idi. Sabah Gazetesi’ne henüz el konulmamış, ben de yayın yönetmeniyim. Ankara’da olduğum bir gün dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile bakanlıktaki...
YANLIŞ hatırlamıyorsam yıl 2006 idi.
Sabah Gazetesi’ne henüz el konulmamış, ben de yayın yönetmeniyim.
Ankara’da olduğum bir gün dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile bakanlıktaki ofisinde sohbet ediyoruz.
Ben âdetim olduğu üzere bazı konulardaki eleştirilerimi yöneltiyorum.
Abdullah Gül
Abdullah Bey de her zamanki sakin tavrıyla dinliyor ve yanıtlar veriyor.
Sonunda şöyle bir cümle kullandı Abdullah Gül:
“Fatih Bey, bir hükümet, bir iktidar iç politikada hatalar yapabilir. Bu hatalar o günü etkiler, o dönemi etkiler. Zaten hatalar büyükse halk faturayı keser, o iktidarı indirir, yerine daha az hata yapacağını düşündüğü bir iktidarı getirir. Hataların tamiratı da en fazla birkaç yıl sürer, hatta o kadar bile sürmeyebilir. Ancak dış politika böyle değildir. Eğer dış politikada hatalar yapar ise bunlar sadece o günü, o iktidar dönemini değil, devletin geleceğini etkiler. Bunun faturasını sadece iktidar partisi ödemez. Kuşaklar boyunca millet öder. Önemli olan dış politikada kuşakları etkileyecek hatalar yapmamaktır.”
Çok yerinde bir değerlendirmeydi.
Kulağıma küpe olacak kadar.
Gerçi Abdullah Gül döneminde de dış politika hataları oldu.
Abdullah Bey, bu itidalli dış politika önerisini kendi ne kadar uyguladı tartışılır.
En azından Davutoğlu, Abdullah Bey’in danışmanıydı.