Yüzlerce ayıptan güçlü tek kelime
Bir gazetecinin işinden olmasına hiç sevinmedim. Bir gazeteci işinden olduğu zaman “kovuldu” diye sevinç naraları atmadım. Kimse için, “Şuna yazdırmayın, buna yazdırmayın” da...
Bir gazetecinin işinden olmasına hiç sevinmedim.
Bir gazeteci işinden olduğu zaman “kovuldu” diye sevinç naraları atmadım.
Kimse için, “Şuna yazdırmayın, buna yazdırmayın” da demedim.
O yüzden de Rasim Ozan Kütahyalı’nın işinden olmasına da “kovuldu”diye bakmam, bakamam.
Benim anlamaya çalıştığım şu: Kütahyalı, spor programı adı altında yayınlanan ama sporla pek de alakası olmayan bir programda, son derece bel altı bir cümle sarf ettiği için mi işinden oldu, yoksa bu bel altı cümleyi Türkiye’de eşimiz, dostumuz, komşumuz, kendi yurtlarında ise “yakınımız” olan Boşnakları da işin içine katarak söylediği için mi!