Beni en çok ne üzüyor
TAHİR Elçi suikastının arkasında kim var? Burada Elçi’yi vuran silahın sahibini sormuyorum. Onu zaten polis bulur. Ben asıl bu kirli tezgâhın ardındaki kuklayı sorguluyorum. Artık gün gibi ortada... KANDİL...
TAHİR Elçi suikastının arkasında kim var?
Burada Elçi’yi vuran silahın sahibini sormuyorum. Onu zaten polis bulur. Ben asıl bu kirli tezgâhın ardındaki kuklayı sorguluyorum. Artık gün gibi ortada...
KANDİL var.
Sırasıyla anlatırsam...
-Kandil, Öcalan’a rağmen ‘çözüm masasını devirmiştir’.
-Oslo belgelerini sızdırarak çözüme çelme takmıştır.
-Türkiye’nin yeniden sivil bir anayasa ve çözüm arayışlarına karşı Esad’ın tetikçiliğine soyunmuştur.
-PKK’nın ilk günlerindeki gibi, Şam’ın desteğiyle bütün karanlık oyunların sahnesine yeniden figüran olmuştur.
-Kürt seçmenlerin ‘sandığa’ değil, ‘barikatlara’ gitmesi için kan dökmeye başlamıştır.
Tahir Elçi’nin katledilmesi işte böyle bir kanlı oyundur.
Tetikçisi Kandil’dir.
İşin beter tarafı...
Şimdi Şam ve arkasından Rusya’nın kanlı maşası olmaya adaydır.
Evet, Türkiye yine birden fazla cepheden saldırı altındadır.
Dışarıdan Şam ve Rusya...
Dışarıdaki tetikçi IŞİD...
Ve içeriden-dışarıdan Kandil ihaneti...
Türkiye’ye ekonomik olarak diz çöktürmek isteyen ‘yabancı fon ve faiz’ zincirleri...
Bütün bunların ötesinde...
Beni en çok ne üzüyor biliyor musunuz?
Türkiye bunca cephede mücadele ederken, sırf Erdoğan ve AK Parti düşmanlığı yüzünden ‘gizliden-açıktan ohhh’ çekip, “Ben demiştim... Putin’le uğraşılır mı” diye nefret barikatı kuranlar üzüyor...