Dünyanın bu korkusunu ancak biz aşabiliriz
DÜNYA Musul'da insanlık katili DAEŞ'a karşı savaşırken... Washington’da çok önemli bir panel yapıldı... Panelin hâkim sorusu özetle şuydu: “Özellikle Batı’da yükselen İslamofobi...
DÜNYA Musul'da insanlık katili DAEŞ'a karşı savaşırken...
Washington’da çok önemli bir panel yapıldı...
Panelin hâkim sorusu özetle şuydu:
“Özellikle Batı’da yükselen İslamofobi nasıl aşılır?”
Doğan Grubu’nun, ABD’nin en etkin düşünce kuruluşlarından Atlantic Council ve dünyanın en saygın kültür kurumlarından Smithsonian ile birlikte düzenlediği panelin açılış konuşmasını Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı yaptı.
Panelin yapıldığı saatlerde Musul’da insanlık, DAEŞ denilen cinayet şebekesiyle çatışıyordu.
Kerkük’te sözde ‘İslam’ adına canlı bombalar patlıyordu.
Aradan 1 hafta geçti... Durdum.
Bir panelden bir cümle aldım...
Bir Musul’dan bir kare.
Vuslat Hanım’ın açılış konuşmasından:
“İslamofobi Müslüman dünyasındaki Batı düşmanlığını körüklüyor. Bu da DAEŞ, El Kaide gibi terör örgütlerinin işine geliyor...”
İşte dünyanın içine düştüğü ‘sarmal tuzak’ın özeti bu cümledir.
DAEŞ kafa kesiyor... Yakıp yıkıyor...
Ve bunu ‘Müslüman’ görüntüsü altında yapıyor...
Bu görüntüler karşısında dehşete düşen Batı’da ise, gerçek Müslümanlarla bu teröristleri ayıramadığı için, ‘İslam korkusu’ yükseliyor...
Müslümanlığa karşı yükselen bu korku, İslam dünyasında Batı düşmanlığını körüklüyor.
Bu da DAEŞ gibi terör örgütlerine taban kazandırıyor...
‘Sarmal tuzak’ dediğim budur.
Ve Musul’dan bir kare...
“Müslüman görünümünde bir terörist vahşice sivillere ateş ediyor.”
Peki nasıl aşılacak bu ‘sarmal tuzak’?
İşte bu sorunun cevabı için önemliydi panel.
Çok değerli konuşmalar oldu...
Ama benim için iki kadının sözleri ve duruşu anlamlıydı...
Vuslat Doğan Sabancı ve Zainab Salibi...
Vuslat Hanım, çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’den gelen bir kadın medya yöneticisiydi...
Bana göre bizzat orada bulunuşu ve panelin düzenleyicisi olması bile önemli bir mesajdır.
Çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’nin...
- Demokrasiyi içine sindirmesi...
- Herkesin inancını özgürce yaşayabileceği laik modeli...