İçerideki adam
BEŞİKTAŞ’ta patlayan bomba için de söylemiştim...Kayseri’de evlatlarımızı katleden bomba için de yazmıştım:“Bu hainler içeriden yardım alıyor.”FETÖ soruşturmasının en...
BEŞİKTAŞ’ta patlayan bomba için de söylemiştim...
Kayseri’de evlatlarımızı katleden bomba için de yazmıştım:
“Bu hainler içeriden yardım alıyor.”
FETÖ soruşturmasının en kritik noktası budur.
Hollywood deyimiyle...
“İçerideki adam.”
Anadolu deyimiyle...
“İçimizdeki hain.”
Zaten başka türlüsü mümkün mü?
Masum bir vatandaş kırmızı ışıkta geçse eli ayağı titrer...
Havaalanında X-ray cihazından geçerken endişelenir...
Bu teröristler bomba yüklü araçlarla kontrol noktalarından geçiyor...
Ellerini kollarını sallayarak kışladan çıkan askerleri takip ediyorlar...
Fotoğraflıyorlar... Krokiler çiziyorlar... Zamanlıyorlar...
Yıllarca ‘polis muhabirliği’ yaptım.
Karşıyaka Karakolu’ndaki emektar başkomiser ‘Günal abi’nin o sözünü hiç unutmam:
“Fatih, mafya diye bir şey yok. Senin mafya dediğin, devlet yol verdikçe, içeriden yardım aldıkça büyür.”
Gerekten de öyle oldu.
O meşhur mafya bozuntularını kararlı bir iktidar bir anda yok etti.
Şimdi hiç duyuyor musunuz o ünlü mafya babası isimlerini?
Bu da böyle işte...
İstanbul’un göbeğinde, Ankara’nın merkezinde yardım almadan bu eylemleri yapamazsın.
Kayseri’de de ortaya çıktı ki hainler ‘kışladan yardım almışlar’...
Düşünün ki Kayseri’deki o komando çocuk, hendek savaşlarında sokak sokak ölümüne çatışmış...
Dağlarda savaşmış...
Hendekçileri bozguna uğratmış bir kahraman olarak Kayseri’ye, kışlasına izne geliyor...
Ve en masum, en korumasız halinde silahsız ve sivil kıyafetiyle çarşıya çıkarken pusuya düşürülüyor.
İçeriden yardım olmadan bunlar olabilir mi?
Rus Büyükelçi’yi katleden o uyurgezer hücre, yıllar önce polisin içine nasıl yerleştirildiyse...
Bugün terörle mücadelede en büyük meselemiz, ‘içerideki adam’ örgütlenmesini çözmektir.
Zordur...
Kimseye güvenemezsin...
12 Eylül öncesinde eylem yapan militan sokağa çıkıyordu...
Polis aracını taşlıyordu...