Seçim yenilgisi mi kurultay zaferi mi
AMACIM son dönemde CHP'yi eleştirme furyasına katılmak değil... Çünkü ne kadar eleştiren aydın, yazar, siyasetçi varsa... Seçim öncesi CHP için yüzde 30 beklentisi yaratan kim varsa...Şapkadan tavşan...
AMACIM son dönemde CHP'yi eleştirme furyasına katılmak değil...
Çünkü ne kadar eleştiren aydın, yazar, siyasetçi varsa...
Seçim öncesi CHP için yüzde 30 beklentisi yaratan kim varsa...
Şapkadan tavşan çıkaran kim varsa...
Kolay saldırılardan önce, istifa çağrılarından önce bu eleştirileri kendi vicdanlarında yapmaları gerektiğine inanıyorum.
Şimdi yazının başlığına dönebilirim.
Soruyorum:
-Bülent Ecevit’ten bu yana onca seçimde, CHP hiç başbakan çıkarabildi mi?
-Çıkaramadı elbette...
Bir parti düşünün ki, yıllarca anamuhalefet olmuş. Barajın altında kalmış...
Diyarbakır’dan Sivas’a kadar teker teker kaybetmiş...
İşçilerin hakları demiş... Sol demiş, sosyal demokrat demiş...
Kocaeli gibi, Bursa gibi işçi kentlerini kaybetmiş...
Bir kez bile başbakan çıkaramamış...
Peki her defasında ne yapılmış?
Her seçim yenilgisinden sonra, kurultay çağrıları yapılmış.
Tartışmalar, kabahat kimde oyunları...
Sonuçta ne olmuş?
Seçimi kaybeden genel başkan, kurultayı kazanmış...
Böylece kurultay zaferiyle seçim yenilgileri unutulmuş.
Kurultay salonunda zafer, halkta hüsran...
Böylece bir siyasi parti, delegelerde kazanıp halkta kaybeden bir kulüp haline dönüşmüş...
Olay basittir.
Delegeleri genel merkez belirler.
O delegeler de lideri seçer.
Al gülüm ver gülüm.
Anlayacağınız mesele yalnızca Kılıçdaroğlu meselesi değildir.
En az CHP tarihi kadar...
Çok köklüdür... Çok hazindir... Çok ibretliktir...
İzmir’in CHP’li kadınları
İZMİR’i, İzmirliyi arka bahçesi gibi gören bir anlayış...
İzmir’den seçilen CHP’li kadın milletvekillerine bakıyorum...
Hiçbiri İzmirli değil.