‘Sessiz’ kongre
"ŞEHİTLERİMİZ için yastayız... Kongre salonunda müzik çalınmayacak" anonsu yapılınca anladık... Vatan gazetesinden Murat Çelik, Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya birlikte oturuyorduk. Ve "Bir gariplik, bir heyecan...
"ŞEHİTLERİMİZ için yastayız... Kongre salonunda müzik çalınmayacak" anonsu yapılınca anladık...
Vatan gazetesinden Murat Çelik, Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya birlikte oturuyorduk.
Ve "Bir gariplik, bir heyecan eksikliği var sanki" diye konuşmaya başlamıştık..
Çünkü kongre salonlarını ayağa kaldıran üç şey vardır..
1) Liderin hitabeti.
2) Müzik...
3) Slogan...
Müzik olmayınca, şarkılar olmayınca.. Parti için bestelenmiş şarkılar gümbür gümbür çalmayınca, parti kongresi yavaştan sosyal içerikli ya da bilimsel amaçlı bir kongreye dönüşebilir...
Ankara'daki AK Parti kongresi öyle bir dönüşüme uğramadı. Ama müziğin eksikliği bir anlamda az da olsa bir "sessiz film" etkisi yarattı...
Ya da fotoğrafsız bir haber gibi... Ama Davutoğlu bu sessizliği, "Burada müzik yok ama en ulvi müzik var, kalplerin ritmi var" diyerek biraz olsun aştı. Üzerine yoğun bir şekilde birlik mesajı verip hitabetini arttırınca coşkuyu yükseltti.
Sonuçta şehitlerimiz için böyle bir hassasiyet gösterilmesi anlamlı oldu.
ERDOĞAN FARKI
Kongrenin bir heyecan grafiği çıkarılırsa..
Tayyip Erdoğan adının geçtiği her an en üst seviyeye yükseldi.
Zaten Erdoğan'ın liderliği kongre salonunun her metrekaresinde vardı..
Ve elbette partinin yeni yönetiminde..
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partide belirleyici olması konusunu yadırgamanın artık bir anlamı olmadığı dün iyice netleşti..
Zaten bu durumu yadırgayanları da anlamıyorum.
Çünkü Erdoğan, Davutoğlu'nu genel başkan olarak gösterdiğinde açık açık söylemişti.
"Ben bir yere gitmiyorum. Yine buradayım.." demişti..
Ve öyle de oluyor..