Bir kullanışlı gazetecinin hakaretleri
Taraf gazetesinin eski yayın yönetmeni Ahmet Altan, darbe davasından hâkim karşısına çıktı.Altan, savunma babında takriben 40 sayfalık bir metin hazırlamış. Ama içeriğine bakınca karşımıza...
Taraf gazetesinin eski yayın yönetmeni Ahmet Altan, darbe davasından hâkim karşısına çıktı.
Altan, savunma babında takriben 40 sayfalık bir metin hazırlamış. Ama içeriğine bakınca karşımıza hakaret satırları çıkıyor.
Yazarın "iddianame" için kullandığı yakıştırmalardan bazıları şöyle: Köksüz temelsiz cılız metin, laf salatası, saçmalık, pervasızlık, yalanlara dayanan bir laf kalabalığı...
İddianameyi hazırlayan savcı için kullandığı kelimeler ise yenilir yutulur cinsten değil: Zekâdan yoksun, utanmaz, kafası karışık, pervasız, saygısız, yalancı, kendinden geçmiş, beceriksiz, aciz, hukukun ırzına geçen (tecavüzcü), savruk zekâlı, terbiyesiz, anadilini bile düzgün yazamayan adam!
Savunmasında 21 ayrı yerde "yalan" kelimesini kullanan Altan "Bir iddianamenin kompozisyonunu düzenlemekten aciz, anadilini bile düzgün yazamayan bir adam kalkmış 35 senelik yazara 'yazılarını emirle yazdın' diyor" şeklinde kızıyor. Adam sanık sandalyesinde ama gururlu ve kibirli. Parmak sallıyor ha bire. Ve bu hâli, sadece kendisinin haklı olduğunu düşünmesinden kaynaklanmıyor. O başbakan için "Zorda olan sensin aslanım", "Paşasının başbakanı" diye manşet atarken de aynı hissiyattaydı. Bu hususta babasından idmanlı zira...
Oysa FETÖ kendini zeki, Kaf dağının tepesinde, milleti budala zanneden bu adamın üzerinden eski askerî vesayeti bitirirken, kendi vesayet sistemini kurdu.
Hakkını yemeyelim. Şikâyetlerinde yer yer haklılık payı var. Zira sivil iddianamelerde yerine oturmayan şeyler bulunuyor. Ama bu FETÖ'nün Altan'ı kullandığı gerçeğini değiştirmiyor.