İki seçim, iki lider
Televizyonda seçime girecek adayların kritiğini izliyorum. Bir yorumcu en güçlü adayı kastederek söze girdi: "Belki bugüne kadar en çok istediği seçime giriyor. Ama bunu anlatmakta zorluk çekiyor. Kazanmayı...
Televizyonda seçime girecek adayların kritiğini izliyorum.
Bir yorumcu en güçlü adayı kastederek söze girdi:
"Belki bugüne kadar en çok istediği seçime giriyor. Ama bunu anlatmakta zorluk çekiyor. Kazanmayı rakibinden daha çok istiyor. Onun için medyayı yönetmeyi arzu ediyor. Yorumcu lobisi direkt ona çalışıyor. Tam bir seçim mühendisi… Bırakmadığı sürece ona karşı seçim kazanmak çok zor. Bu sefer de kesin kazanacak. Çok çalıştı çünkü. Birey birey markaj yaptı..."
Bir diğer yorumcu tasdik etti:
"Onun avantajı şüphesiz ki istikrar, tutarlılık. Ama son on yılda ortaya koyduğu argümanlar yavaş yavaş zayıfladı. Şu kadar proje yaptık, kurumsallaşma sağladık vs. Ama dünyadakiler de geometrik olarak büyüdü. Onun en fazla tartışılan tarafı cepheleşmeye katkı yapması. Rakibinin avantajı ise üslûp..."
Bu satırları okuyunca aklınıza ne geldi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan değil mi?
Hayır!