Taziyeevinden bildiriyorum
Geçen bir tanıdığa taziyeye gittim. Ev, bir hayli kalabalıktı.Bir hafız, merhumenin ruhu için Yasîn-i şerif okudu.Ağzı kelam eden biri, hayatın faniliğinden filan bahsetti.Çaylar gelince ev sahibi, tanımayanlara...
Geçen bir tanıdığa taziyeye gittim. Ev, bir hayli kalabalıktı.
Bir hafız, merhumenin ruhu için Yasîn-i şerif okudu.
Ağzı kelam eden biri, hayatın faniliğinden filan bahsetti.
Çaylar gelince ev sahibi, tanımayanlara beni "Fatih Bey de gazetecidir" diye takdim etti.
Hay Allah! Birden sohbetin akışı değişti. Üzerime doğru soru ve sorun sağanağı başladı.
Esnaf olan söze girdi. "Yahu üstat" dedi, "Bizim İSTOÇ’taki arkadaşlar kan ağlıyor. Başakşehir’den Yavuz Sultan Selim Köprüsü bağlantı yolunu kullananlara kaçak geçiş bahanesiyle acayip cezalar verdiler. Geçenlerde sadece ben bin küsur lira ödedim..."
Bir başkası "cam filmi"nden dert yandı; "Yasaktı, niye serbest bıraktılar, serbestti niye yasaklıyorlar? MTV’ye zam yetmiyor gibi bir de bu eklendi..."