100 yılda toplu taşımada adab-ı muaşereti öğrenemedik mi?
Akıllı telefonlar, akıllı telefonların kamerası ile başımız dertte. Suret yasağına riayet konusunda titizlik gösteren ahalinin torunları, kendilerini BBG evine girmişçesine, 7/24...
Akıllı telefonlar, akıllı telefonların kamerası ile başımız dertte. Suret yasağına riayet konusunda titizlik gösteren ahalinin torunları, kendilerini BBG evine girmişçesine, 7/24 yayınlıyor.
“Düşünüyorum o halde varım” önermesi “Kaydımı alıp yayınlıyorum o halde yaşıyorum” kabullenişine dönüşmüş durumda.
Yaşadığını, nasıl yaşadığını sağındaki solundaki meleklerin şahitliğine değil de like kültürünün himayesine bağışlamış olanlar, her gün yeni bir performans gösteriyor.
Son günlerde, Marmaray ve metroların ilahilere/marşlara fon olarak eşlik etmesi “çok ses” getirince, toplu taşıma araçları ülke çapında “performans sahnesi” olarak tescillenmiş oldu.
Eskiden trenlerde ve vapurlarda satıcılar olurdu. Şehir Hatları’nda öyle işinin ehli satıcılar olurdu ki, İşletme Fakültelerinde pazarlama derslerinde, başarı hikayesi olarak anlatılırdı.
Metrolar ve Marmaray ile birlikte zamanın ruhuna uygun olarak ürün satma, yerini kabiliyetini sunmaya bırakmış durumda.